'5 aydır sokak sokak kızımı arıyorum'

16:01

JINHA

ÊLIH/AMED- Kayıp yakınlarının adalet nöbetine katılan Sur'da katledilen Rozerin Çukur'un annesi Fahriye Çukur, "5 aydır kızımın cenazesini sokak sokak arıyorum. Yüz metre ötemdeydi ama bulamıyorum onu. Nerede kızım" diye sordu.

BATMAN

Kayıp yakınları ile İHD Batman Şubesi, "Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın" sloganıyla eylemlerinin 382. haftasında Gülistan Caddesi'nde kayıpların akıbetini sordu. İHD Şube Başkanı Mehmet Bağıtır, devleti yaşam hakkını ihlal etmemeye çağırdı. Türkiye'nin zorla kaybedilmeye karşı Birleşmiş Milletler (BM) bildirisine imza attığını hatırlatan Mehmet, 27 Mayıs'tan bu yana haber alınamayan DBP Şırnak İl Yöneticisi Hurşit Külter'in nerede olduğu sordu. Hurşit'in babasının oğlunun faili meçhul cinayetlere kurban gitmesinden endişe ettiğini bildiren Mehmet "Derneğimiz, kayıp Hurşit Külter'in akıbetini araştırması için Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı'na avukatımız aracılığıyla başvuruda bulunmuştur. Babasına telefonla gönderdiği mesaj ve 'BÖF@ Tweet Guneydoğu' twitter hesabındaki yazılar bildirmiş, savcılık tarafından halen bir sonuç tarafımıza bildirmemiştir" dedi.

'Şırnak'ta yaşanan faili meçhullerden Vali sorumludur'

Avukatların ve insan hakları savunucuların Şırnak'a girişine izin verilmediğini kaydeden Mehmet, "Şırnak Valisi yaşanan tüm faili meçhul olayların sorumlusudur. Savcı da yaşananları açığa çıkarmadan sorumludur. Buradan adli makamlara ve Şırnak mülki amirine sesleniyoruz: Hurşit Külter nerde?" diye konuştu.
Açıklamanın ardın kayıplar için oturma eylemi yapıldı.

DİYARBAKIR

İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" eylemini 382. haftasında Koşuyolu Parkı İnsan Hakları Anıtı önünde gerçekleştirdi. Sur'da özyönetim direnişi sırasında yaşamını yitiren Rozerin Çukur'un ailesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Çocuk Komisyonu üyeleri, yaşam hakkı savunucuları da, adalet nöbetine destek verdi. 4 Haziran Uluslararası Çatışma Kurbanı Masum Çocuklar Günü nedeniyle, savaş ve çatışma ortamlarında yaşamını yitiren çocukların anıldığı eylemde, kayıpların fotoğrafları taşındı.

Eylemde konuşan THİV Çocuk Komisyonu üyesi Dilan Deniz Vurgun, TBMM, siyasi partiler, UNICEF, Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği(AB) ve Avrupa Komisyonu'nun ilgili mekanizmalarının yükümlülüklerini hatırlatarak sorumluları yaşanan savaş konsepti ile birlikte çocuk ölümleri ve haksızlıklarına karşı göreve çağırdı.

Kürdistan'da ilan edilen sokağa çıkma yasakları ile birlikte çocukların yaşam haklarının ihlal edildiğini ve vücut bütünlüğüne dönük bilinçli saldırılar gerçekleştirildiğinin altını çizen Dilan, "Cizre'de, Sur'da, Silopi'de, Nusaybin'de vurularak yaşamını yitiren çocuklar, yasaklar nedeni ile günlerce defin edilemiyor. Çocukların katledildikten sonra insanlık ve insan onuruna yakışacak bir biçimde defin edilmesini engelleyecek insanlık dışı muameleler gerçekleştirilmiştir" dedi.

'Bir kemiği olsa bile kızımı istiyorum'

Sur'un özyönetim direnişi sırasında yaşamını yitiren ve halen cenazesi alınamayan Rozerin Çukur'un annesi Fahriye Çukur, "5 aydır kızımın cenazesini sokak sokak arıyorum. Yüz metre ötemdeydi ama bulamıyorum onu. Nerede kızım? Kızım 16 yaşındaydı, oturduğu mahallede katlettiler onu ve bizi terörist ilan ettiler. Yeter artık takatimiz kalmadı. Bir kemiği bile olsa kızımı istiyorum" diye duygularını ifade etti.

Konuşmaların ardından 5 dakikalık oturma eylemi düzenlendi.

(za/gc)