JINHA

QAMIŞLO - Egemen güçlerin göç politikalarına karşı Rojava'da başlatılan "Ez Naçim" kampanyası halk toplantıları ile devam ediyor. Toplantılara kadınların yoğun katılımı dikkat çekerken, yapılan konuşmalarda ise hiçbir gücün Rojava devrimini engelleyemeyeceğinin altı çizildi.

Saziya Yekîtî û Piştgiriya Gelan-Halkın Birliği ve Dayanışma Kurumu (SYPG), "Ez Naçim" (Ben Gitmiyorum) kampanyası kapsamında halk toplantısı gerçekleştirdi. Cizîr Kantonu'na bağlı Qamişlo kentinde bulunan Enteriye Mahallesi'ndeki Medrese Hacı Hüseyin Okulu'nda düzenlenen toplantıya kadınlar yoğun ilgi gösterdi. Demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler adına yapılan bir dakikalık saygı duruşunun ardından SYPG'li Mizgin konuşma yaptı. Kampanyada bugüne kadar yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Mizgin, "ez naçim" kampanyasının 6 aydır devam edildiğini söyleyerek, kampanyanın içerdiğine dair bilgiler aktardı. Çalışmaların enternasyonalist devrimcilerle birlikte yapıldığını kaydeden Mizgin, Rojava devriminin bütün Ortadoğu halklarına ve dünya halklarına umut olduğunu dile getirdi.

'Hiçbir güç devrimimizi engelleyemez'

Rojava devrimi ile birlikte yeni bir yaşamın mümkün olduğunu tüm dünyaya gösterdiklerini vurgulayan Mizgin, "Kimsenin gücü bu devrimi engellemeye yetmeyecek. Saldırılarla birlikte egemen güçlerin asıl amacı halkı buralardan göçertmektir, buraları insansızlaştırmaktır. Devrimimizi engellemek istiyorlar bu nedenle göç politikalarını dayatıyorlar. Dünya DAİŞ'ten korkarken YPG-YPJ ve YPG içinde yer alan MLKP, enternasyonalist devrimciler gelip burada savaştılar ve şehit düştüler. Şehitlere bağlılığımız gereği bu devrimi savunmaya devam edeceğiz" ifadelerinde bulundu.

'Rojava halkların ortak iradesidir'

Mizgin'in ardından halkın savunması için İtalya'dan Rojava'ya gelen Ronahi Berxwedan konuştu. Avrupa ülkelerinde yaşanan göçlerle birlikte trajedilerin yaşandığına dikkat çeken Ronahi, Avrupa devletlerinin halka tek dil, tek din baskısı yaptığını kaydetti. Rohani, Rojava'da ise halkların farklılıklarıyla, özgünlükleriyle, bir arada yaşadıklarını belirterek, bunun halkların kardeşliğini güçlendirdiğini söyledi. Avrupa devletlerinin silaha büyük yatırım yaptığını, bu silahları halklara karşı baskı kurmak için elinde tuttuğuna vurgu yapan Rohani, Rojava'da ise halkın silahı kendi savunması için kullandığını dile getirdi.

'Avrupa'ya gidenler geri dönsün'

Son olarak konuşan Rojavalı Marya Xelef Murad da Avrupa'ya gidenlere çağrıda bulunarak, "Avrupa'ya giden insanlarımız geri dönsün" dedi. Oğlunun Avrupa'ya gitmek isterken Yunanistan'da yakalanıp tutuklandığını belirten Marya, "Yunanistan niye oğlumu yakaladı, daha önce de Önderliğimizi yakaladı, bizden ne istiyor. Hem önderliğimizi hem de çocuklarımızı serbest bıraksınlar. 20 yıldır önderliğimizi tutuklamışlar. Oğlumun çocukları İzmir'de, eşi çocuklarıyla beraber orada kirada oturuyorlar kim onlara bakacak" sözleriyle tepkisini ifade etti.

KDP'nin tutumu eleştirildi

Marya, Rojava'ya ekonomik ve politik ambargo uygulayan KDP'nin tutumunu eleştirerek, şunları söyledi: "Zaten düşman dört bir yandan etrafımızı tutmuş bir de kardeşimiz olarak geçinen Barzani, Semalka Sınır Kapısını kapatıyor. Ona diyorum ki; gittiğin yol yanlış yol geri dön ve kardeşlerine kapıyı aç. Eğer doğru yolu arıyorsa gelsin Kürt kardeşlerinin yanında saf tutsun. Doğru yolun savunucuları olan YPG-YPJ ve gerillaları selamlıyorum"."

'Ülkemi savunmak için ne gerekiyorsa onu yapacağım'

Rojava halklarını göçe zorlayan devletlere dair de tepkisini dile getiren Marya, "Biz kadınlar tek başımıza da kalsak bu toprakları DAİŞ'e bırakmayacağız. Biz kadınlar kaçanların yerine de silahları kuşanacağız ve topraklarımızı, yurdumuzu savunacağız. Burada oğlum yaralanmış dışarıya giden oğlum geri gelsin kardeşine ve ülkesine sahip çıksın. Ben tek kalmışım burada. Yaralanan oğlumun silahını yerden kaldıracağım. Ülkemi savunmak için ne gerekiyorsa yapacağım. Biz bütün kadınlar çalışıyoruz bütün işlerimizi de kendimiz görüyoruz" ifadelerinde bulundu.

Konuşmaların ardından toplantı sona erdi.

(rs/mg)