JINHA

HEWLÊR - REPAK'a KDP asayişi tarafından baskın düzenlenmesi ve kapısına kilit vurulmasına tepki gösteren REPAK çalışanları, bunun tesadüf bir durum olmadığına dikkat çekerek, "REPAK şahsında kadın özgürlüğüne karşı geliştirilen bu saldırı karşısında herkesi tutum sergilemeye çağırıyoruz" dedi.

Merkezi Hewlêr'de bulunan Kürt Kadın İlişkiler Merkezi (REPAK) bu sabah saat 09.00'da Hewlêr Genel Asayiş Güçleri tarafından baskın düzenlenerek, kapısına kilit vuruldu. Yaşanan duruma yazılı bir açıklama ile tepki gösteren REPAK Yönetim Kurulu, "Baskın esnasında binada bulunan ve aralarında REPAK Başkanı'nın da bulunduğu üç çalışanın kimlik ve telefonlarına el konuldu. KDP'ye bağlı asayiş güçleri baskının sebebi ile ilgili herhangi bir açıklamada bulunmazken, merkeze kilit vuruldu ve REPAK'ın üç çalışanı Hewlêr seyteresinden hiçbir gerekçe gösterilmeden sınır dışı edildi. Hewlêr şehir sınırlarının dışında serbest bırakılan REPAK çalışanlarına burada kimlik ve telefonları teslim edildi. REPAK çalışanlarına burada tamamen keyfi ve yasadışı bir şekilde Hewlêr'e giriş yasağı konuldu" denildi.

Açıklamanın devamında şunlar belirtildi:

REPAK Mart 2014'te Hewlêr'de yasal bir sivil toplum örgütü olarak kuruldu. Kürt Kadın Örgütleri arasındaki bağ ve ortak çalışmayı güçlendirme amacıyla yola çıkan REPAK, aynı zamanda uluslararası düzeyde çok sayıda kadın, sivil toplum ve insan hakları örgütleri ile ortak çalışarak, Kürt kadınlarının durumunu dış kamuoyuna aktarıyor. Özellikle de DAİŞ'in Başûr'a yönelik saldırıları ile birlikte REPAK hem iç hem de dış kamuoyunu bilgilendirip konuyla ilgili çalışmalar yürütmek üzere Kürdistan'a gelmek isteyen çok sayıda kadın heyetinin temel adresi oldu. Ortadoğu ve dünya çapında birçok uluslararası konferans ve panele katılarak, başta DAİŞ tarafından alıkonulan Êzidî kadınlar olmak üzere Kürt kadınlarının durumu ve özgürlük mücadelesini dış kamuoyuna aktarıyordu. REPAK aynı zamanda, Dünya Kadınları Konferansı gibi uluslararası oluşumlarda Ortadoğu koordinatörü olarak yer alıyor.

'KDP'nin politikaları Başûr'u parçalıyor'

DAİŞ'in Başûr'a yönelik saldırılarının devam ettiği bir süreçte REPAK gibi bir kadın kurumunun tamamen keyfi ve kanun dışı bir şekilde basılıp gerekçe gösterilmeden kapatılması, yetkili güçler açısından ciddi bir sorundur. Bununla birlikte Sykes-Picot Sözleşmesi'nin 100. yıldönümünde Kürdistan topraklarını parçalayan sınırların bir anlamı kalmadığı yönde açıklamaların yapıldığı bir dönemde bir siyasi gücün Başûr parçasında yeni sınırlar inşa etmeye çalışması manidardır. Kürt ulusal birliğin bu denli elzem olduğu bir süreçte KDP'nin politikaları Başûr'u daha fazla bölüyor, daha fazla parçalıyor.

'REPAK'ın hedef seçilmesi tesadüf değildir'

Bir bütünen ulusal birlik önünde engel oluşturan KDP, aynı zamanda Kürt Kadın Özgürlük Hareketi karşısındaki tavrını da bu baskınla doğrudan ortaya koymuş oldu. REPAK'ın hedef seçilmesi bu anlamda tesadüf değildir. Son aylarda giderek daha fazla Kürt kadın aktivist Hewlêr, Duhok ve Zaxo gibi KDP'nin denetimi altında bulunan yerlerde asayiş güçlerince gerekçesiz ve keyfi bir şekilde gözaltına alınıyor. En son gazeteci Aysel Avesta gözaltına alınıp, yoğun iç ve dış baskı karşısında serbest bırakılmıştı. Böylesi bir süreçte REPAK'ın merkezinin kapatılması ve Kürdistan Bölgesi'nde oturum hakları bulunan çalışanlarının Hewlêr'den sınırdışı edilmesi, kadın özgürlük çizgisine karşı bir saldırı olarak okunmalı. KDP'nin şahsında ifadesini bulan erkek zihniyeti bu tarz yöntemlerle kadın özgürlük bilincinin gelişmesi, siyasetin demokratikleştirilmesi ve Başûr'da yaşanan yapısal sorunlara çözüm olacak kapsamlı bir değişimin önüne geçmeye çalışmaktadır.

'Hep birlikte sesimizi yükseltelim'

REPAK olarak ne merkezimizin kapatılmasını kabul ediyoruz ne de Başûr'da yeni sınırlar inşa etmeye çalışan erkek zihniyeti karşısında boyun eğiyoruz. Bundan sonra çok daha güçlü bir şekilde ve kararlılık ile çalışmalarımızı sürdürüp Kürt kadınlarının sesini iç ve dış kamuoyuna ulaştırmaya devam edeceğiz. Kürt kadınlarının bütün dünyaya ilham olan ve hayranlık uyandıran özgürlük direnişinin temsiliyetini çok daha etkili yapacağız. Başta Başûr olmak üzere bütün kadın örgüt ve şahsiyetleri ile insan hakları örgütlerini REPAK'ın şahsında kadın özgürlüğüne karşı geliştirilen bu saldırı karşısında tutum sergilemeye çağırıyoruz. Bu saldırı hepimize yapılmıştır. Bu yüzden hep birlikte sesimizi yükseltelim.

(mg)