Beyaz tülbentlerine 'barışı' nakşeden '#kadınlar1arada'

19:58

JINHA

ANKARA - "Savaşa ve Şiddete Karşı #Kadınlar1Arada" kampanyasının ilk etkinliği Kuğuluparkta çok sayıda kadının katılımıyla gerçekleşti. Barışa dair umutlarını konuşan ve beyaz tülbentlere döken kadınlar, savaşa karşı barış sesini yükseltmek amacıyla beyaz tülbentleriyle tek sıra halinde parkta yürüyüş gerçekleştirdi.

Ankara Feminist Kolektif, Ankara Kadın Platformu bileşenlerinden ve bağımsız kadınlardan oluşan bir grup kadının bir araya gelerek oluşturduğu, "Savaşa ve Şiddete Karşı #Kadınlar1Arada" kampanyasının ilk etkinliği Kuğulu Park'ta gerçekleşti. Kürdistan'daki kadınlarla dayanışmakla beraber Batıda bulunan kadınlarla "barış" sesini yükseltmek için bir araya gelen kadınlar, Kuğulu Park'ta forum düzenleyerek bir dizi etkinlik gerçekleştirdi.

Çember oluşturan kadınlar birbiriyle kaynaştı

Kadınlar öncelikle grup içinde hiç tanımadığı kadınlarla tokalaşarak birbirini selamladı. Daha sonra ise kaynaşmak ve birbirine karşı güven duygusunu pekiştirmek için oyun sahneledi. Birbirini grup içinde tanımayan kadınlar gözü kapalı kadın arkadaşına sarılarak yürümeye başladı. Kadınlar oyundan sonra çember oluşturarak isimlerini, hangi kurumdan geldiklerini ve niçin orada olduklarını paylaştı. Kürdistan'da süren savaşla beraber Batıda bombaların patladığını ve iktidarın kadın bedeni üzerinden politikalar yürüttüğünü kaydeden kadınlar, daha fazla birarada olarak örgütlü durma çağrısında bulundu.

Çember oluşturan kadınlar tanımadığı kadınlara top atarak neden orada olduklarını sordu.

Pelin: Feminist bir kadın olarak şiddet ve savaş sarmalı hayatımızı doğrudan etkiliyor. Tüm bu yasaklara ve şiddete karşı buradayım

Gökçe: Buraya kadınlarla vakit geçirmeye, acılarımızı ve sevinçlerimizi konuşmaya geldim.

Yeliz: Ben bir öğretmenim. Türk ve Kürt öğrencilerinin birbirini öldürmesini istemiyorum o nedenle buradayım.

Deniz: Bir savaş var. Çok uzakta değiliz bu savaşın o travmanın içindeyiz. Yan yana olarak güçlenmek ve birarada olmak için buradayım.

Saliha: Örgütlü olmak yan yana durmak güzeldir. Onun için buradayım

Özge: Tutuklu Öğrencilerle Dayanışma Derneği (TÖDA) gönüllüsüyüm. Burada gördüm ki işleri becerenler genelde kadınlar oluyor. Bir şey yapacaksak ve dünyayı bir şekilde değiştirebileceksek bunu kadınların yapacağına inanıyorum.

Sevinç: Savaş bölgesinin bir çok alanında bulundum. Cizre'de, Sur'da, deprem döneminde Van'!da ve orada aslında bizim burada kendi çaresizliğimizi gördüm. Oradaki direnişin gücü bizi burada güçlü kılıyor. Bizde burada yan yana gelerek kendi dayanışmamızla oradakilerle mücadeleyi paylaşabiliriz.

Katledilen ve bedeni teşhir edilen kadınlar sahnelendi

Kadınlar birbiriyle tanıştıktan ve kaynaştıktan sonra kendileri için savaşın ne anlama geldiğini tiyatrol bir şekilde sahnelediler. Yerde katledilen ve bedeni teşhir edilen kadınları sahneleyen kadınlar, 'fotoğraf karesi' oluşturdular. Kürdistan'da yaşanan savaş ve ölümü kendi içlerinden gelerek sahneleyen kadınlar bu şekilde bir 'savaş resmi' oluşturdu. Daha sonra yanlarına getirdikleri beyaz tülbentlere barışa dair umutlarını yazan kadınlar, tülbentleri rengarenk sloganlarla ve şiirlerle donattı.

Barış tülbentleri ağaçlara asıldı

Kuğulu Park etrafında tek sıra halinde zılgıt ve sloganlarla yürüyen kadınlar çevreden büyük bir destek gördü. Yürüyüş bitiminde ise kadınlar hazırladıkları tülbentleri ağaçlara ve park alanında bulunan yerlere astı.

Kadınlar ayrıca etkinlikte Kürdistan'daki kadınlara yardım etmek amacıyla hijyenik ped topladı. Etkinlik alkışlar ve "Jin Jiyan Azadi" sloganlarıyla son buldu.

(he-sy/mg)