Camide sistematik cinsel istismar: Olur böyle şeyler!
10:16
Rojda Oğuz/JINHA
İSTANBUL - İstanbul'un Sancaktepe ilçesinde bulunan bir camide din dersi eğitimi alan üç çocuğun, yine camiye din dersine giden iki çocuğa sistematik cinsel istismarda bulunduğu ortaya çıktı. Cinsel istismar uğrayan çocukların aileleri konuyu cami imamı M.K'ye taşıdıklarında ise, "Çocuklar arasında böyle şeyler olur. Olayın duyulması camiye zarar verir" cevabı ile karşılaştı.
Ensar Vakfı'na bağlı kurumlarda yaşanan cinsel istismarın ardından toplum tarafından sorgulanan 'kapalı eğitim sisteminin çocuklara yönelik etkisi' bu kez kendini bir camide gösterdi. İstanbul'un Sancaktepe ilçesinde bulunan bir camide din dersi eğitimi alan üç çocuk, yine camiye din dersi ve hafızlık eğitimi almak için gelen iki çocuğa cinsel istismarda bulundu. Olay, cinsel istismara uğrayan çocukların hal ve hareketlerindeki değişiklikle ortaya çıktı. Sistematik olarak cinsel istismara uğrayan çocukların aileleri konuyu cami imamı M.K'ye taşıdıklarında ise, "Çocuklar arasında böyle şeyler olur. Olayın duyulması camiye zarar verir" cevabı ile karşılaştı.
'Oyun telakkisi içinde değerlendirilmeli!'
İki çocuğa cinsel istismarda bulundukları iddiası ile yargılanan 18 yaşında altındaki M.K., Y.S, ve M.Ş., savcılıkta verdikleri ilk ifadede iddiaları reddetti. Davanın ilerleyen celselerinde savcı, cinsel istismarda bulunan M.K. ve M.Ş'nin cezalandırılması, Y.S'nin ise yeterli delil bulunmadığı için beraat edilmesi yönünde görüş bildirdi. Sanıklardan M.K. ve Y.S'nin avukatı ise caminin kalabalık bir yer olduğunu, cinsel istismar uygulanmışsa bunun bir 'oyun telakkisi' içinde değerlendirilmesi gerektiğini iddia etti.
İmam hakkındaki soruşturma kapatıldı
En son yedinci celsesi görülen dava, ruh ve sinir hastalıkları hastanesinden gelecek raporların beklenmesi ile devam ederken, dava boyunca en dikkat çeken durum ise camide çocuklardan sorumlu olan imam hakkında herhangi bir işlem yapılmaması oldu. Caminin bağlı olduğu eğitim ve kültür derneğinin yönetim kurulunda olan ve Camii İmam Hatibi görevini sürdüren M.K. hakkında yalnızca Diyanet tarafından bir soruşturma başlatıldı. Başlatılan soruşturma ise, "Herhangi bir suçlama yoktur" denilerek kapatıldı.
Müteahhitlik de yapan imamdan tehdit!
Davanın avukatlarından Neslihan Yıldız ise, "Herhangi bir suçlama yoktur" ibaresi doğru olsa bile M.K'nin olayı duyurmamak için aileyi tehdit ettiğini belirtti. Üstelik olayın M.K'nin hâkimiyet alanında gerçekleştiği için Diyanet tarafından başlatılan soruşturmanın neden apar topar kapatıldığını açıklayan Neslihan, "İmamın camiye çok hizmeti olduğu, konumunun çok iyi olduğu imamlık mesleği dışında müteahhitlik yaparak ihalelere de girdiğini ve başarılarından dolayı kıskanılmış olduğu için iftira atıldığı gibi söylemlerle karşılaştım" dedi. M.K'nin istismardan habersiz olmasının çok mümkün görülmediğini belirten Neslihan, "Hususi bir alanda sistematik olarak yaşanan bir durum. İmam hakkında da soruşturma başlatılmalı. Bir cami imamının camide işlenen bir suçtan izole edilmesi kuşku uyandırıcıdır" şeklinde konuştu.
'Eylemlerden sorumlu olan imamdır'
Cami sorumluluğunun M.K'yi ilgilendirdiğini, ancak din eğitimi ve hafızlık derslerinde herhangi bir yaş düzenlemesinin olmamasına değinen Neslihan, "Aynı yerde 18 yaşındaki çocuk da 7 yaşındaki çocuk da eğitim alıyor. Bu düzensizlik içerisinde gerçekleşen, gerçekleşebilecek veya gerçekleşip de haberimiz olmayan eylemlerden sorumlu olan imamdır. Kamuoyuna yansıyan benzer istismar vak'alarında da sanıklar benzer ifadeler kullandı. Olayın gerçekleştiği kurumdan, mevcut suç izole edilip münferit bir olaymış gibi gösterilebiliyor. Hâlbuki bu tür suçlara eğilimli olanlar genellikle hizmet adı altında gönüllük ilişkisi kurarak çocuklar etrafında oluyorlar. O yüzden cami görevlileri açısından özel denetim yürürlüğünün işletilmesi gerekiyor" dedi.
İmam camiyi koruyor: Olay camiye mal edilemez!
Konu ile ilgili sorularımızı yanıtlayan cami imamı M.K. ise, olayın camide yaşanıp yaşanmadığının belli olmadığını belirterek, "Benim haberim yok olaydan. Görmediğim bir şey" şeklinde konuştu. M.K. olayın tasvip edilecek bir şey olmadığını söylese dahi, "Trafik kazası yaşandı diye yolu mu kapatıyoruz? Böyle bir şey yaşandı diye de camiyi kapatacak değiliz" dedi.
İmam M.K., çocukların istismara uğradığına dair doktor raporlarının olmasına rağmen, çocuklarının ifadelerinin çelişkili olduğunu ve mahkemenin küçük bir çocuğun beyanını "nasıl kabul edeceğini" iddia etti. Kendisine pedagogun yazdığı raporun istismara dair bulgular barındırdığını ve avukatların da bu raporlar doğrultusunda çocukların istismara uğradığının kanıtlanabileceğini dile getirdiklerini söylediğimizde ise, M.K. şöyle dedi: "Ama bunun camide olduğuna dair ispat yok. İstismar yaşanmış olsa bile 'camiye mal edilmemesi' gerek."
M.K., son olarak camide gerekli tedbirleri aldıklarını iddia etti.
(ck/mg/sy/dk)