Gever'de kadınlar yeniden inşayı örüyor

12:05

JINHA

COLEMÊRG - Yüksekovalı kadınlar 'sokağa çıkma yasağı'nın kaldırılması ile birlikte inşa sürecindeki öncülük misyonunu yüklendi. Kadınlar yakılıp yıkılan harabe evlerinin bahçelerinde yemeklerini ve çaylarını ateşte pişirip yaşamlarını sürdürüyor.

Soykırım saldırılarının 'sokağa çıkma yasağı' adı altında uygulandığı Kürdistan kentlerinde yasakların yarı zamanlıya dönüştürülmesiyle birlikte halk evlerine dönerken, yakılıp yıkılan evlerini yeniden inşa etmeye başladı. İnşa sürecinde öncülük misyonunu kadınlar yüklenirken yıllarca emek verdikleri evlerinin devlet güçleri tarafından harabeye döndürülmesine ise kadınlar oldukça tepkili. Her aile kendi imkanı ile evini yenden onarmaya çalışırken bir yandan da yaşamlarını kısıtlı imkanlar ile sürdürmeye çalışıyor. Yakılıp yıkılan evlerini kullanamayan kadınlar, evlerinin bahçesinde serdikleri halılar ile tüm olumsuzluklara inat topraklarını terk etmiyor. Bombardımandan dolayı elektrik ve su sıkıntısı çeken kadınlar, doğal yaşama olan uyumlulukları ile ateş üstünde yemek ve çaylarını pişiriyor. Yüksekova'da yasaklar ile birlikte yerle bir edilen evlerinin üzüntüsünü dile getiren kadınlardan Nihayet Güngör, "Barı ve kardeşlik varken neden bu ölümler" diyerek tepkisini dile getiriyor.

'Topraklarımızda kalacağız"

Evlerinde su ve elektrik olmadığını belirten Nihayet, gün boyu evlerinin bahçesinde kaldıklarının altını çiziyor. Çocukları yıkıntılar arasında bahçede oyun oynarken kendisinin de ateş üstünde yemek pişirdiğini kaydeden Nihayet, geceleri devriye gezen askeriyeden dolayı evlerinde kalmaya çekindiklerini hatırlatıyor. Nihayet, geceleri yasak başlamadan önce akrabalarına gitmek zorunda kaldıklarını ifade ederek her şeye rağmen topraklarında kalacaklarının da vurgusunu yapıyor.

'Ateşte kendi çayımızı yapmamız bile bize yetiyor'

Armiş Baluk da yasak ile birlikte evinden göç etmek zorunda kalan bir başka kadın. Yasak sonrası Şemzinan'a gittiklerini belirten Armiş, yasağın kalkması ile beraber tekrar evlerine döndüklerini ifade ediyor. Armiş, "Yasak kalktıktan sonra evimizi döndüğümüzde evimizi yakılıp yıkılmış halde bulduk. Hiç bir eşyamızı bırakmamışlardı. Bizde ailecek evimizi tekrar onarmaya başladık. Kalacak yer olmadığından her sabah Şemzinan'dan Yüksekova'ya geliyoruz. Polis noktasında saatlerce kalıyoruz. Ama bu yaşananlar bizleri toprağımızdan ayıramayacak. Evimizde hiç bir şey olmasa da kendi çayımızı ateşte pişirip içiyoruz. Bu bize yetiyor" şeklinde konuştu.

(ekip/dk)