Almanya'da kadın gazeteciler ve erk'ek medya

09:01

JINHA

AMED - Erkeklerin korunduğu, kadınların 'ciddiye alınmadığı' bir medya gerçeğinden söz eden Alman gazeteci Cora, "Dayanışmayı büyütmek için ilk adım JINHA gibi bir haber ajansını Almanya'da kurmak olacaktır. JINHA bizim için çok iyi bir örnek" diyor.

Büyük bir oranda erkeklerin çalıştığı, editörya, yazı işlerinin erkeklerden oluştu bir mesleği yapan kadın gazeteciler, sahada ve haber merkezlerinde erk zihniyetinin hegemonyasına karşı mücadele ediyor. Erk zihniyeti ve cinsiyetçiliğe karşı kadın örgütlenmesinin en önemli örneklerinden biri de dilinde ve yapısında, haber içeriklerinde kadınlarla, kadın bakış açısıyla çalışan ajansımız JINHA. Dünyada bir ilki oluşturan JINHA kadın gazeteciler tarafından ilgiyle karşılarınken, aynı zamanda kadın gazetecilerin örgütlenmesinde bir örnek oluşturuyor. Almanya'dan Diyarbakır'a gelen serbest gazeteci Cora da böyle düşünüyor. Almanya'da yaşadıkları sorunları, erk'ek medya içinde verdikleri mücadeleyi anlatan Cora bu noktada JINHA'nın kendileri için en iyi örneği oluşturduğunu vurguluyor.

'Ne yaptığımıza değil nasıl göründüğümüze bakıyorlar'

Berlin'de yaşayan Cora, 7 yıldır gazetecilik yapıyor. Gazeteciliğe radyo yayıncılığıyla başlayan Cora, daha sonra bir gazetede çalışmaya başlıyor ardından da serbest gazetecilik yapıyor. Erkek meslektaşlarını genel olarak kendilerini "ciddiye almama" gibi bir tavırları olduğunu belirten Cora, kadın gazetecilere genel olarak kültür sanat alanının verildiğini dile getirdi. Siyaset haberlerini daha çok erkeklerin yaptığını ifade eden Cora şunları söyledi: "Dış görünüşünüzle ilgili sürekli yorumlar duyarsınız. Genelde ne yaptığınızla ilgili değil de sizin nasıl göründüğünüz önemlidir. Yaşlı olan erkek gazetecilerin hepsi böyle düşünüyor ama genç ve eğitimli olan erkek gazeteciler bize bu şekilde davranmıyorlar. Bir ara 50-60 yaşında emekliliğine az kalmış bir erkek gazeteciyle çalışmıştım. O zaman çok problem yaşamıştım" dedi.

'Erkek korunuyor'

Cora anlatılarını bir örnekle şöyle aktardı: "Bir buçuk yıl önce bir kadın gazeteci bir siyasetçi tarafından cinsel saldırıya uğramıştı. Bu olayı erkek olan kendi amirine söylemiş. Ve amiri bu haberi kadın için yayınlıyor. Bunun üzerine biz de internette sosyal medyada bu olayı protesto ettik. Sonra erkek gazeteciler bu olayın gerçekten 'bir cinsel taciz olmadığını, kadın gazetecinin çok hassas olduğunu' söylediler. Ama kadın gazeteciler 'hayır' dediler. Kadın gazetecilerin sürekli bunu yaşadıklarını söyledik ancak kısa sürede gündemden düştü."

Başka bir örnek daha veren Cora, "Ünlü bir erkek gazetecinin arkadaşı, gazetecinin kendisine cinsel saldırıda bulunduğunu söyledi. Bu konuyla ilgili hukuki süreç başlatıldı ancak kadının beyanı esas alınmayarak sürekli 'gerçekten cinsel saldırıya maruz kalmış mıdır' şeklinde yorumlar yapıldı. Bu konu çok fazla tartışmaya açıldı. Basının çoğu kadına inanmadı. Diğerleri de bunun bir 'ilişki' olduğunu ve içeride neler olabileceğini bilemeyeceklerini, bu yüzden de olup olmadığını bilemeyeceklerini söylediler" diye anlattı.

'Kadına mülk olarak bakılıyor'

Basının kadına yönelik cinsiyetçi tavrının her alanda görüldüğüne dair verdiği örnekleri genişleten Cora, Köln kentinde mültecilerin kadınlara cinsel saldırıda bulunduğu, bu haberin manşetlerde yer aldığını ancak konu mülteciler olduğu için geniş yer verildiğini söylüyor. "Yabancılar gelip bizim kadınlarımıza tacizde bulunuyorlar" şeklinde tepkilerin olduğunu ifade eden Cora, bu durumun da kadının mülk olarak algılanmasına işaret ettiğini vurguladı.

'JINHA iyi bir örnek'

Tüm bunlara rağmen kadın gazetecilerin dönem dönem sokaklara çıktığını, sosyal medyadan da eylemler yaptığını ifade eden Cora, "Genelde bireysel kampanyalarla kamuoyundan destek toplanılmaya çalışılıyor. Toplu bir örgütlenme yok. Eğer bir gazetede birlikte çalıştığınız kadın gazeteciler varsa birbirlerine destek olabiliyorlar. Bu dayanışmayı büyütmek için ilk adım JINHA gibi bir haber ajansını Almanya'da kurmak olacaktır. JINHA bizim için çok iyi bir örnek" dedi.

Kadın editörlerle çalışmanın çok daha farklı olduğunun altını çizen Cora, kadınların örgütlenmesi gerektiğini ifade ediyor.

(gd/gc)