'Yaşamaya dair' gittiği Sur'da 17'sinde ölümsüzleşti…
14:32
JINHA
AMED - Nazım Hikmet'in "Yaşamaya dair" şiirinden etkilenerek Sur'da ki tarihi direnişe katılan, cenazesine ise 6 ay sonra ulaşılabilen, elinde fotoğraf makinesi güleç gözleriyle hafızalara kazınan Rozerin Çukur'un cenazesi yüzlerce kişinin katılımıyla köyünde defnedildi. Definde konuşan babası, "Kızım köyüne defnedilmeyi vasiyet etti. Birde mezarı başına bir anı defteri bırakıp, mezarına gelenlerin hislerini yazmalarını istedi" dedi.
Diyarbakır'ın Sur ilçesindeki tarihi direnişte 8 Ocak günü yaşamını yitiren ve dün teşhis edilebilen 17 yaşındaki Rozerin Çukur'un cenazesi ailesi tarafından Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi morgundan alındı. Yüzlerce araçlık konvoy eşliğinde Dicle'nin Heridan köyüne götürülerek defnedildi. Cenazeye Sur'da çocuklarını yitiren tüm aileler katılırken, MEYA-DER, HDP Grup Başkanvekili Çağlar Demirel, HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan ve Sibel Yiğitalp, DBP- HDP il ve ilçe yöneticileri, Dicle Belediye Eş Başkanları, Rozerin'in arkadaşları ve çok sayıda yurttaş katıldı. Rozerin'in tabutu sarı kırmızı yeşil bayrağa sarılarak, kadınların omzunda taşındı. Vasiyeti üzerine köyüne defnedilen Rozerin'in mezarına fotoğraf makinesi ve isteği olan anı defteri bırakıldı. Cenaze defnedildikten sonra kitle özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenlerin anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunurken sık sık "Şehide Kurdistane namırın" sloganı atıldı. Mezarlıkta ise Zazaca, "Hoş geldin köyüne Şehit Rozerin" dövizi asılırken, Sur direnişinde yaşamını yitiren direnişçilerin posterleri yer aldı.
'Mücadelelerine sahip çıkacağız'
Beş aydır Rozerin'in cenazesini beklediklerini söyleyen MEYA-DER Eş Başkan'ı Ayşe Dicle, "Rozerin'i bugün toprakla buluşturduk oda barışın bir simgesi oldu. Bu kirli zihniyete buradan sesleniyoruz savaşında bir zihniyeti var fakat bu zihniyet hiç bir kuralı tanımıyor biz bu durumu artık kabul etmiyoruz. Kadınlarımızı katledip teşhir ediyorlar soruyoruz sizde bir annenin evladı değil misiniz? Kürt halkı eski Kürt halkı değil. Rozerin ve arkadaşlarına söz veriyoruz anılarına mücadelelerine sahip çıkacağız" dedi.
'Devlet bir şeyi unuttu'
Ardından konuşan Rozerin'in babası Mustafa Çukur, beş aydır cenazeleri için beraber mücadele verdikleri herkese teşekkür ederek, "Devlet her şeyi biliyor fakat bir şeyi unuttu. Devlet çocuklarımızı katlederken bize de diz çöktüreceğini sandı ama diz çökmedik çocuklarımızın peşindeyiz" dedi. Mustafa Rozerin'in köyüne ilk gelişini anlatarak, "Rozerin köyüne ilk geldiğinde çok küçüktü. Geldiğinde tanklar toplar köyünü yıkıyordu işte o günden beri kızımın içinde bir kıvılcım oluştu. Rozerin o günden sonra, 'eğer ölürsem cenazemi ilk önce köyümde gezdirin sonra defnedin. Birde başucuma bir günlük bırakın. Mezarıma gelenler günlüğüme içindeki duyguları yazsın' demişti. Onun için kızımı buraya getirdik" şeklinde konuştu.
'Devlet ne kadar suçluysa sessiz kalanlarda suçlu'
Mustafa, "Devlet bu katliamı bilerek yaptı ve hazırlık yaptı. Çocuklarımız devletin politikalarını biliyordu ve ölümü göze alarak itfaydı. Sur'da ilk direniş başladığı zaman herkese çağrıda bulunduk. O dönem şehitlerimiz azdı. Devlet kimseye acımıyor dedik her şeyi yasalaştırmış dedik. Bu çocukların katledilmesinde ne kadar devletin suçu varsa bir o kadarda sessiz kalanların da suçu vardır. Savaşın kurallarına aykırı onlarca şey yapıldı. Ama yinede kimseden ses çıkmadı. Bu çocuklarımız şehittir bunu herkes biliyor. Hiç bir çıkarları yoktu bu çocukların. Eğer sessiz kalanlar onursuzlukla yaşayacaksa yaşasınlar. Bu halk direnmedikçe devlet katliamı daha da büyütecek Başkan Öcalan bugünleri biliyordu, Ortadoğu'da oynanan oyunları biliyordu birçok seçenek sundu ama devlet ters tepti. Yarın öbür gün bu gördüğünüz dağlar bizim evlerimiz olacaktır şehirler mezarımız olacak. Direnmedikçe bir şey kazanılmaz" diye kaydetti.
Sur'da son olarak Erzurumlu Hakan Aslan'ın cenazesinin kaldığını ve onu almadan mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerini belirten Mustafa, "Şehitlerimiz nerde olursa olsun Kürdistan'ın neresinde yer alırsa alsın onlar için mücadele vereceğiz. Sur'da şehitlerimizin tek bir tırnağını bile devlete bırakmayacağız" ifadelerine yer verdi.
'Rozerin tarih yazdı'
Cenazede son olarak konuşan HDP Grup Başkanvekili Çağlar Demirel, "Rozerin sadece Piran'ın dağlarında değil, Kürdistan, Türkiye ve dünyada tarihe geçti ve tarih yazdı. Rozerin ve beraberindeki cenazeler beş ay boyunca Sur'dan alınamadı ve alınmak istenmedi. Amed ve Sur halkı AKP iktidarının meşruiyetini Sur'da bırakmamıştır. Eğer siz bir hükümetseniz neden cenazelerin alınmasına izin vermediniz? Rozerin'in DNA sonucu Ramazan Öğüt ile beraber çıktı fakat savcılık tarafından aileye söylenilmiyor. Bu nasıl bir anlayış nasıl bir zihniyettir. Halkı yıldırmaya çalıştırıyorsunuz ama değil sadece Piran'ın dağlarına şehitlerimizi en ücra köşelere bile götürürüz" dedi.
Yapılan konuşmaların ardından Rozerin'in okulda okuduğu Nazım Hikmet'in 'hiç tanımadığın bir insan için ölmelisin' şiirini kardeşi mezarı başında okuyunca babası, "Aslında Rozerin'i Sur'a götüren götürmesine vesile olan bu şiir oldu" dedi. Rozerin'in annesi Fahriye Çukur'da mezardan ayrılırken, "Güle güle kızım sen artık buralara ve köyüne emanetsin. Hakkımı sana sonuna kadar helal ediyorum Kürdistan'ın şehidi Kürdistan'ın kızı" dedi.
Rozerin için Temira Yas evinde taziyelerin kabul edileceği belirtildi.
(şa-aı/dk)