JINHA

HABER MERKEZİ - Merkezi Hewlêr kentinde bulunan REPAK'ın KDP asayişi tarafından basılması ve kapısına kilit vurulmasına sert tepki gösteren dünya ülkelerinden kadınlar, yaşanan durum karşısında hem şaşkın hem de öfkeli olduklarını belirterek, büronun derhal yeniden açılmasını istedi.

Federal Kürdistan Bölgesi'nin Hewlêr kentinde bulunan Kürdistan Kadın İlişkiler Merkezi (REPAK)'nin KDP asayiş güçleri tarafından basılarak kapatılmasına dünyadan tepkiler gelmeye devam ediyor. Dünya Kadınları Konferansı Avrupa Koordinasyonu'ndan, "Dünya Kadınları Konferansı Almanya bileşenleri olarak hükümetinizin sorumluluğunda REPAK'ın bürosuna ve çalışanlarına yönelik gerçekleştirilen baskı uygulamalarını protesto ediyoruz" dedi.

'Büro derhal yeniden açılmalı'

REPAK Temsilcisi Meral Çiçek ve çalışma arkadaşlarının Ortadoğu koordinatörleri olarak Dünya Kadınları Konferansı'nda yerlerini aldığını hatırlatan Monika, "Mart 2016'da başarılı bir şekilde Nepal'de gerçekleştirilen 2. Dünya Kadınları Konferansı'na katılım sağlayarak konferansın başarısında önemli katkıda bulundular. Büroda el konulan malzemelerin derhal iade edilmesi, büronun derhal yeniden açılması ve REPAK'ın çalışmaları önündeki her türlü sınırlamanın kaldırılması talebinde bulunuyorum" diye belirtti.

'Hem şaşkın hem öfkeliyiz'

Nepal Ulusal Devrimci Kadın Hareketi (ANWA-R), konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada şunlara değindi: "Nepal Ulusal Devrimci Kadın Hareketi olarak REPAK'a karşı gerçekleştirilen keyfi baskın ve çalışanların şehir dışı edilmesi karşısında şoke olmuş durumdayız. Hem şaşkın hem de öfkeliyiz. Çünkü görüyoruz ki 21. yüzyılda bile asgari demokratik haklar için mücadele etmek zorundayız. REPAK'a karşı gerçekleştirilen hukukdışı ve antidemokratik saldırıyı sert bir şekilde kınıyoruz. Şehirdışı edilen çalışanların hiçbir şart öne sürmeden dönüşlerine izin verilmesini istiyoruz. REPAK çalışanlarına çağrımız mücadelelerinden vazgeçmemeleri. İçten dayanışmamız sizinle ve örgütünüzledir."

'Demokratik bir hükümet bu şekilde davranmaz'

Kadınlardan Rahila Gupta, İngiltere merkezli çalışan bir gazeteci olduğunu söyleyerek, "Mart ayında Erbil üzerinden Rojava'yı ziyaret ettim ve CNN, New Internationalist ve openDemocracy gibi yayınlar için oradaki durum hakkında çok sayıda yazı yazdım. REPAK ofisine dönük yasal izne dayanmayan baskını protesto etmek istiyorum. Baskın esnasında aralarında kurum başkanının da bulunduğu çalışanların kimlik ve telefonlarına el konuldu. Ağır silahlı asayiş güçleri hiçbir gerekçe sunmadıkları gibi arama izni de göstermediler. REPAK'ın merkezi kapatıldı ve çalışanları zorla şehir dışına götürüldü. Kendilerine bir daha şehre dönemeyecekleri söylendi. Demokratik bir hükümet bu şekilde davranmaz. Kürt davasına katkı sunan ve dolayısıyla Kürt hükümeti tarafından selamlanması gereken bir insan hakları örgütüne karşı bu tarz taktiklerin kullanılması şoke edicidir. Yetkililerden konuyla ilgili açıklama ve REPAK'a karşı uygulanan böylesi politikalardan vazgeçilmesini bekliyorum" diye belirtti.

Filipinlerin en büyük kadın hareketinden sert tepki

Filipinler'in en büyük kadın hareketi olan GABRIELA ise, REPAK'a yönelik baskın ve kapatılmasını şu sözlerle protesto etti: "GABRIELA olarak dayanışmamızı ifade ederken, REPAK'a karşı gerçekleştirilen açık saldırıyı sert bir şekilde kınıyoruz. Bu saldırı, aynı zamanda ortak demokratik sürece karşı düzenlenmiştir. Ancak bu saldırının REPAK'ın Kürt halkının hakları için vermiş olduğu mücadeleyi sürdürmesi önünde engel oluşturamayacağının da bilincindeyiz."

Dünya Kadınları Konferansı Asya Koordinatörü Menu Nilukshika da, Sri Lankalı kadınlar adına REPAK'a dayanışmalarını ifade ederek, REPAK bürosuna baskın gerçekleştirilmesini ve çalışanlarının zorla şehirden çıkartılmasının kendilerini hem üzdüğünü hem de öfkelendirdiğini belirtti.

(mg)