Jiyan, Çilem için “Kadının Sesi” oldu: Kız kardeşlik güçlüdür!
18:17
JINHA
HABER MERKEZİ - Kadınlar, öz savunması ile erkekliğe direnen Çilem Doğan için Jiyan'a yazdı. Dün ve bugün “Kadının Sesi” olan Jiyan’da Çilem için yazan kadınlar, direnişi büyüterek "Kız kardeşlik güçlüdür. Asla yalnız yürümeyeceğiz” dedi.
Kendisine sistematik şiddet uygulayan eşine karşı özsavunma hakkını kullandığı sırada öldürmek durumunda kalan Çilem Doğan hakkında açılan davanın karar duruşmasında Çilem'e 15 yıl hapis cezası verildi. Özsavunma hakkını kullanan Çilem’e bedel ödetmeye çalışan erkek devletin erkek adaletinin ardından kadınların tepkisi dinmedi. Her mektubunda kadın dayanışmasının altını çizen Çilem için bu kez kadınlar dayanışma göstererek sözlerini birleştirdi.
Radikal medya alanında “Her dilde her renkte isyan” şiarıyla yayın yapan Jiyan da, fikir yazıları bölümünü dün kadınlara ayırdı. Dün ve bugün “Kadının Sesi” olan Jiyan’da kadınlar, Çilem Doğan için yazdı.7 Çilem için yazan kadınların arasında, Çilem’in 26 Şubat’taki duruşmasının görüldüğü gün gözaltına alınan ve ardından tutuklanarak 76 gün tutsak edilen Gizem Yerik de bulunuyor.
Çilem’in “Biz o kapıları ittire ittire açağız” sözünü giyinen kadınların, Jiyan’da Çilem Doğan için yazdıkları yazıların bir bölümü şöyle:
‘Asla yalnız yürümeyeceğiz’
Gizem Yerik / Günebakan Çiçekleri: Bugün diyorlar ki Çilem’i 15 yıla mahkum etmişler. Çilem’in gücü, öznesi olmayı seçtiği öyküsü incitmiş erkek adaletini! Vallahi de şaşırmadık. Üstelik yılgın da değiliz. Kaldırım taşlarının arasından, gecekondu balkonlarından, fabrika çıkışlarından, akademilerden, çay bahçelerinden çoğala çoğala geliyoruz. Kız kardeşliğin gücünü ve mucizesini biliyoruz. Ve diyoruz ki; and olsun, kanatlarımızı ellerinizden, kadınlığımızı penislerinizden kurtaracağız. Asla yalnız yürümüyoruz. Asla yalnız yürümeyeceğiz.
Gülşah Görmez / Erkek Adaleti: Yalnız değilsin, yalnız değiliz. Kız kardeşlik gücü ile, birlikte yaşayacak, birlikte üstesinden geleceğiz. Bir gün omuz omuza erke karşı koyacağız. Artık kadınlar ölmeyecek. Üstümüzde kurulan toplumsal baskıyı dişimizle tırnağımızla yeneceğiz. Karanlığı arkamızda bırakıp el ele göğüs gereceğiz. Hiç görmediğimiz kadın kardeşlerimiz için akıttığımız gözyaşında boğulacak bu çirkinlik. Hayattan alacağımız bir 15 yıl daha var şimdi. Seni gençliğinden, güzelliğinden, umudundan, cesaretinden, direncinden ve kadınlığından kucaklıyorum.
Melike Avcı / Çilem: Bu şiddet sistemseldir, bu şiddet kadınlara duyulan nefrettir, bu şiddet işte o “ağır”lıktan gelir. Çilem, geçmişin verdiği derslere teşekkür edip bu ağırlığı göğüsleyip, şimdi hazır olduğunu söylemişti çünkü. O, bu erkek dünyanın büyük “mavi” balonunu patlatmıştı. Cezası ise 15 yıl oldu. Bu cezayı verenler sanıyorlar mı ki kadınlar kurumsal şiddet karşısında korkup, öfkesini içine gömecek? Biz cevap verelim: Öldürmeseydi öldürülecek olan kadınlar, şiddetin her türlüsüne her gün maruz kalanlar kadınlar, baskıyı babadan kocaya devralıp her fırsatta ezilen kadınlar korkmaz bayım! O 15 yıl sadece Çilem’e verilmedi; o 15 yıl kadın mücadelesinin yükselen sesine verilmiş bir cezadır. Bunun içindir ki biz biriken öfkemize bi 15 yıl daha katıp daha gür bir sesle haykıracağız alanlarda.
‘Erkek adalete susmayacağız’
Deniz Katıel / Kirpiğimiz yere düştü ama kaldıracağız: Her kadının günlük hayatı erkek egemen sistemle mücadele etmekle geçiyor. Hayatlarımızı mücadele alanı etrafında yaşıyoruz. Erkek şiddetinin ne zaman ve nereden çıkacağını bilmeden hayatlarımızı devam ettiriyoruz. Bize nasıl kadın olacağımızı söyleyen siyasi kişilerin, romantik dizilerin ve filmlerin aksine çok güçlü olduğumuzu, öfkeli olduğumuzu ve bu öfkeyi bu gücü hayatımıza özgürce devam edebilmek için kullanacağımızı buradan haykırıyorum! Erkek adalete susmayacağız ve Çilem seni asla yalnız bırakmayacağız! Sesimiz, gücümüz, öfkemiz Çilem’e de Nevin’e de Yasemin’e de ulaşacak. Söz veriyoruz, kirpiğimiz yere düştü ama kaldıracağız.
Sultan Eylem Keleş / Gulabi’den Çilem’e aynı senfoni: “Direniş Mümkün”: Hayatlarımızı kuşattığınız kurumsallaşmış erkek şiddeti sarmalı karşısında çaresiz değiliz, özsavunmamız var. Sonuna kadar da özsavunma hakkımıza sahip çıkacağız. Erkek devlete ve adalete minnet eylemiyoruz. Hiçbir kadının aramızdan erkek şiddetiyle ya da erkek adaletin tecellisiyle ayrılmasına izin vermeyeceğiz. Çilem için özgürlük istemeye devam edeceğiz. Gulabi Çetesi, YPJ, Kızıl Tugaylar, Rote Zora, Kızıl Sopalılar, Savaşçı Kızkardeşler, Nevin Yıldırım’, Yasemin Kaymaklı, Çilem Doğan ile birlikte aynı senfoniyi tekrarlıyoruz: “Özgürlüğümüz, onurumuz ve insanlığımız için savaşan ‘haydut’lar olmalıyız. Direniş mümkün!”
Derya Üzüm / Galiba yasalar da erkek, tıpkı devlet “baba” gibi!: Ben Çilem. Defalarca şikayet etmeme rağmen, yıllardır beni kocamın fiziksel ve psikolojik şiddetinden korumayarak adım adım bu sona sürükleyen devlet; bugün bana dövülmemek, satılmamak, öldürülmemek, kendimi savunmak istediğim için 15 yıl ceza verdi. Galiba yasalar da erkek, tıpkı devlet “baba” gibi. Yoksa erkeklere haksız tahrik ve iyi hal indirimleri bol keseden dağıtılırken kadınlara uygulanan bu adaletsizlik nasıl açıklanabilir? O ölmese ben ölecektim ve yaşamak istediğim için artık hapisteyim. Ama artık daha güçlüyüm ve hiç korkmuyorum.
‘Kız kardeşlik güçlüdür’
Ayşe Tezerişir / “…Ve Sevgili Gelecek, Biz Hazırız!”: Kadınlara yönelik şiddetin hukuk tarafından meşrulaştırıldığı, devlet tarafından yasa tasarıları ile çocuk tecavüzlerinin yolunun açıldığı, kadınların her anlamda yalnızlaştırıldığı, “erkeğin mağdur edildiği” bahaneleri ile kadına yönelik şiddetin önünün açıldığı, senelerce mücadele ederek kazandıkları hakların “boşanma komisyonu”yla devlet tarafından geri alınmaya çalışıldığı şu günlerde, bizi şaşırtmadı bu karar ne yazık ki. Evet, tekil örnekler de kıymetlidir, ama biliyoruz ki kadınların tamamen özgürleşebilmesi için bu sistemin yıkılması gereklidir.
Gülşah Tahtacı / Bir sessizlikte kız oldu, bir sessizlikte kadın öldü: Çilem bu coğrafyada mücadele veren onlarca, yüzlerce kadından biri. Çilem arkasında onun bir gülüşüyle kuvvet bulan binlerce kız kardeşi olan bir kadın. Çilem ataerkiye, erkek adalete, ve her gün onlarcasına şahit olduğumuz kadın cinayetlerine baş kaldırışımızın simgesi. Çilem demek bu ülkede kadın olabilmek, yaşayabilmek, mücadele edebilmek demek. Sen ki her zulme karşı başın dimdik durdun ya, sana söz; birimizin bile kirpiği yere düşmeyecek. Sen oradan çıktığında, sarılmak için bekleyen binlerce kız kardeşin olacak. Biz bir kez daha senden öğrendik ki, kız kardeşlik güçlüdür.
Elif Çongur / İsmi Çilem: Kadınların adalet duygusunu da, adaletin yerini bulma umudunu da, güvenini de; gaz fişeğiyle, bombayla, tecavüzle, gözaltında kaybetmeyle, cinayetle, katliamla, mermiyle, beyaz toroslarla, mahkeme kararıyla teek teek vurdular. Bazı cümleler var insan yazarken ölüyor. (…) “Şu adliye koridorlarında yüzüm mor şekilde çok dolaştım koruma kararları için. Başka bir seçeneğim kalmamıştı.” Bazı isimler var insan duyunca kahroluyor. İsmi Çilem.
(sy)