Biliyorum Cemile de beni görüyor...
09:10
JINHA
ŞIRNEX - Çocuklar İçin Barış Hemen Şimdi Girişimi raporunda "sokağa çıkma yasağı" uygulanan merkezlerde katledilen 80 çocuk arasındaydı Cemile Çağırga. Cemile'yi katledenler birlikte hayal kurduğu Hanife'nin de en yakın arkadaşını kaybetmesine neden oldu. Annesi Emine Çağırga'nın deyimiyle "Cizîr'in doktoru olma" hayallerini çaldı devlet.
Çocuklar İçin Barış Hemen Şimdi Girişimi, BM'nin belirlediği Uluslararası Çatışmalarda Etkilenen Çocuklar Günü dolayısıyla yayınladığı raporda, "sokağa çıkma yasağı" uygulanan merkezlerde en az 80 çocuğun yaşamını yitirdiği belirtti. Girişimin raporunda, devletin katlettiği çocuklar arasında 7 Eylül 2015 tarihinde Şırnak'ın Cizre ilçesindeki Cudi Mahallesi'nde evinin önünde başından vurularak katledilen ve cenazesi günlerce derin dondurucu da saklanan Cemile Çağırga da bulunuyor. "Kızımın cesedini koynuma alarak uyudum" sözleriyle hafızalarda yer edinen Anne Emine Çağırga'nın biricik kızıydı Cemile. Henüz 10 yaşında olan Cemile tıpkı diğer Kürt çocukları gibi, sokakların tadına varamadan katledildi. Annesi Emine Çağırga'nın "Cizîr" diye hitap ettiği Cemile, ilkokul beşinci sınıf öğrencisiydi. Amcasının kızı ve aynı zamanda yakın arkadaşı Hanife Çağırga, Cemile katledildikten sonra kimseyle dostluk kuramadığını söylüyor.
'Hayalimiz doktor olmaktı'
Cemile'nin ve kendisinin hayalinin doktor olmak olduğunu söylüyor Hanife ve ekliyor: "Hayalimizdeki meslek aynıydı. Doktorluğu kazanıp aynı üniversiteye gitmeyi hayal ediyorduk. Daha önce hiç ayrı kalmamıştık, onu çok özlüyorum. Mezarına gidip onu ziyaret ediyorum. Onunla konuşuyorum. Ona yanında olduğumu söylüyorum. Nasıl olduğunu soruyorum. Cemile bazen gözümün önüne geliyor, biliyorum o anda bende onun gözünün önüne geliyorum."
'Cemile'yle gün boyu birlikteydik'
Anlatmakta zorluk çekse de en yakın arkadaşı Cemile ile anılarını "Cemile'yle gün boyu birlikte vakit geçiriyorduk. Sokakta oyun oynardık. Cemile ip atlamayı çok seviyordu. İp atlama oyununu sık sık oynardık. Birlikte okula giderdik. Aynı sınıftaydık ve aynı sırada oturuyorduk" sözleriyle anlatıyor Hanife.
'Gözyaşının akmasına bile dayanamazdım'
Anne Emine Çağırga da, kızının ölümünden sonra bahçeye bile çıkmak istemediğini söylüyor. 24 yıl önce en büyük kızı olan Fatma'nın, evin içine isabet eden top mermisiyle katledildiğini ve devletin aynı acıyı yine yaşattığını dile getiren Emine, evin en küçük kız çocuğu olmasından kaynaklı, Cemile'ye olan düşkünlüğünü dile getiriyor. Emine, "Gözyaşının akmasına bile dayanamadığım, büyütüp bu yaşa getirdiğim yavrumu gözümün önünde katlettiler, kollarımda can verdi" diyor.
'Cemile'm neyi var neyi yoksa paylaşırdı'
Kızının paylaşımcı bir yapısı olduğunu söyleyen Emine, Cemile'yi şöyle anlatıyor: "Cemile'm neyi var neyi yoksa paylaşırdı. Bakkaldan su bile alsa arkadaşlarıyla paylaşırdı. Okuldan gelirdi, kendi yemeğini hazırlardı, yerdi sonra da sokağa çıkar oyun oynardı. Bazen komşularımızın evine giderdi, bulaşık yıkamalarına yardım ederdi. Fatma'yla çok benziyorlardı birbirlerine. Boyları, huyları, davranışları aynıydı. İkisinin de kaderi aynı oldu."
'Ben kızımı kaybedince yarım kaldım'
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "Anne olmayan kadın yarımdır" sözlerine de tepki gösteren Emine, kızının katledilmesinden sonra "yarım" kaldığını söyleyerek, "Erdoğan 'kadınlar doğurmadığında yarım kalır' diye açıklamalar yapıyor. Taybet Ana günlerce yerde kaldı. Erdoğan'ın emriyle kaldırılmasına izin verilmedi. Taybet Ana'nın çocukları yarım kaldı. Ben doğurdum, devlet katletti. Ben kızımı kaybedince yarım kaldım. 'Doğum kontrol günahtır' diyen Erdoğan, çocukları katletmek günah değil mi? Annelerini çocuklarından koparan, çocukları yetim bırakan devlet bunların hesabını verecek. Ben kızımın davasını bırakmayacağım" diye sözlerini sonlandırıyor.
(ekip/za/gc)