Ebu-Leyla'nın gözüyle Minbic'i seyretmek…

09:30

Deniz Yeşilyurt/JINHA

MINBIC - Özgürlüğe olduğu kadar toprağına, kızına ve yaşama bağlı olan Komutan Faysal Ebu-Leyla özgürlüğünü hayal ettiği Minbic topraklarında yaşamını yitirdi. Faysal Ebu-Leyla operasyonu ile elde edilen sadece köylerin ve onlara bağlı mezraların özgürleştirilmesi değildi; bu zafer bir askeri kazanımdan çok bir yoldaşın hayalini gerçekleştirme, bir komutanın hedefine ulaşma ve son görevi yerine getirmekti.

Ebu babası demek. Ebu-Muhammed yani Muhammed'in babası demek. Bazı şeyler küçüktür ama anlamı büyüktür. Aynı Ebu-Leyla adını almak gibi. Bir Arap coğrafyasında bir Arap gücünün komutanı kızının ismiyle anılacak. İşte hikayemiz Leyla'nın babasıyla ilgili yani Ebu-Leyla ile ilgili. Ebu-Leyla aslen Minbicli. DAİŞ kentini işgal ederken birçokları gibi evini sırtlayarak düşmüş göç yollarına. Kabul etmemek yetmemiş ama ona birde karşısında durmak lazım gelmiş. Ve oda göç ettiği Kobanê'nin DAİŞ tarafından işgali sırasında direnişte yerini almış. Sağlam duruşu, direnişçi özellikleri ve yoldaş sevgisiyle de kalplerde çoktan komutan olmuş.

Ülke aşkı gözlerinden okunuyordu

Leyla'nın babasının yani Ebu-Leyla'nın en büyük hayali ise kenti Minbic'in özgürleştirilmesinde yer almak. Bu nedenle kurulan Minbic Askeri Meclisinin en etkin komutanlarından. Hamlenin fiili olarak başladığı ilk günden itibaren de hep en ön cephede yer almış. Bunu öylesine söylemiyorum birçok defa hem kurtardığı stratejik tepeler ve özgürleştirdiği köyler sürecinde komutanlığını yaptığı kolun haber takibinde yerimi aldım. Hatta yaşamını yitirmesine yol açan yaralanma sürecinde de tam yanındaydım. O günü unutmuyorum bir köydeydik. DAİŞ'in hakim olduğu bir tepenin altındaki köy. O tepeden gelen havan ve obüslere aldırmadan o köyü kurtarmaya öyle bir kilitlenmişti ki ülke aşkı gözlerinden okunuyordu. Bir o tepeyi alsalar hem önlerini hem de Minbic'i görecekti kol. Belki de en çokta bu yüzden istiyordu bunca hızlı ilerlemeyi.

Kızı Leyla'ya mektup: Güzel bir gelecek için savaşıyorum

Köy kurtarılmaya kısa bir süre kala Leyla'nın babası yaşamını yitirdi. Kobanê savaşında kızına yazdığı mektuptaki gibi "Umarım sende yarın bir gün babam atam bizim için birşey yapmadı diye bizleri suçlamazsın. Tüm risklere rağmen sen ve senin gibi çocuklara daha güzel bir gelecek için savaşıyorum. Benim canım Leylam yaşasam da şehit olsam da benimle gurur duy" diyen o baba yaşamını yitirdi. O gece o köy ve tepe özgürleşti. Ardından da Şehit Ebu-Leyla operasyonu başladı. Üç gün süren operasyon esnasında da haber takibi için bu koldaydım yine. Operasyon boyunca üç gün süren bir direnişe ve vefa borcunu ödeme çabasına şahit oldum. Her saldırıya gidenin gözlerindeki sevgiyi gördüm. Operasyon gücünün günlerce tek gündemi Ebu-Leyla ve duruşu oldu.

En büyük köylerden ikisi özgürleştirildi

Sabah erkenden gruplar lojistik, cephanelerini hazırladı. Minbic Askeri Meclisi ve QSD'nin Şemsi Şimalin birçok komutanı ordaydı. Sadece planlayan değil içinde de yer almak için ordaydılar. Çünkü bu operasyon hem Minbice 4 km kalan son alanı temizleme hem DAİŞ'in elinde bulunan en büyük köylerden ikisini özgürleştirme olduğu kadar Ebu-Leyla'nın da adına yapılıyordu. Planlama yapıldı ve hamlenin en önemli ve kritik üç gününe girildi. Bu üç günde DAİŞ'in canlı bombaları infilak etti, patlayıcı yüklü arabalar devreye konuldu. Bu canlı bombalardan biri ise 14-15 yaşlarında bir çocuktu.

Halk güvenli bölgelere alındı

Meclis güçlerine sığınmaya çalışan halka DAİŞ'liler tarafından ateş açılması sonucu onlarca sivil yaralandı. DAİŞ Minbic'in kuzey doğusuna sıfır bu son kalesini de kaptırmamak için elindeki tüm imkan ve yöntemleri devreye koydu. Köyleri, çevreyi DAİŞ çeteleri havanlarla döverken, savaşçılar ise halkı güvenli noktalara çekmek için uğraşıyordu. İlk günün gece yarısına doğru ilk köyün özgürleştirildiği haberi geldi. Sabah operasyon güçleri ikinci köye yönlerini verirken arkadan bir güçte köyü kontrol çalışmalarına başladı. Burada DAİŞ'e ait çok sayıda doküman ele geçirildi. Halk ise birçok kara propagandayı boşa çıkarırcasına sevgi ve minnetle karşıladı Minbic'in çocuklarını.

Türkmen kadın: Bizi kurtaracaklarını biliyorduk

Ve o gün öğlenden hemen sonra ikinci köyde özgürleştirildi. Burada da onlarca çete cenazesinin yanında birçok cephane de ele geçirildi. Bu köyde kameralarımıza konuşan bir Türkmen kadın ''Vicdanlıların bizi bu halde bırakmayacağını elbet bir gün birilerinin bizi kurtaracağını biliyorduk" diyor. Kadınlar, çocuklar operasyondan dolayı birkaç gün evlerine gidemese de yaşamlarına özgürlük geldiğinin bilinciyle gülüyorlar yarına. Ve akşama doğru çatışmaların çok yoğun geçtiği son köy Minbic'e sıfır kilometredeki köyde çembere alındı. Tüm yoğunluğu yakından görebildiğim hakim bir evin damına çıktığımda hem özgürlük için direnenleri, hem kan emicileri hem de özgürlüğe susamış Minbic'i aynı karede gördüğümde aklıma Moskova Önlerinde kitap adı geldi. Minbic önlerinde.

Ebu Leyla'nın gözüyle Minbic'i seyretmek…

Faysal Ebu-Leyla operasyonu ile elde edilen sadece Maades, Muxtedir Zexir, Kişvan ve Zıvır köyleri ile onlara bağlı mezraların özgürleştirilmesi olmadı. Bu zafer bir askeri kazanımdan çok bir yoldaşın hayalini gerçekleştirme, bir komutanın hedefine ulaşma ve son görevi yerine getirmek demekti. Ve ardından büyük komutan Ebu-Leyla'nın gözüyle Minbic'i seyretmek demek.

(mg)