Nusaybinliler: Bize düşen direnmektir

12:37

JINHA

MÊRDÎN - "Operasyon bitti" açıklamasına rağmen devam eden yasağa tepki gösteren Nusaybinliler, "Nusaybin halkı saldırılara karşı başını eğecek bir halk değildir. Bize düşen direnmektir. Evimizi, malımızı canımızı verdikten sonra bize direnmekten başka bir şey kalmadı" dedi.

Soykırım saldırıları süresince evlerin yakılıp yıkıldığı Mardin'in Nusaybin ilçesinde "Operasyon bitti" açıklamasına rağmen yasak devam ederken, Nusaybinliler ise dört gözle topraklarına geri dönmeyi bekliyor. Çoğu, 90'lı yıllarda köyleri yakıldıktan sonra Nusaybin'e göçertilen halk, şimdi de Mardin ve çevresine göçertildi. Göç ettikleri yerlerde yaşamak istemediklerini belirten Nusaybinliler, yasağın kalkmasını istedi.

'Nusaybin'den başka gidecek yerimiz yok'

90'lı yıllarda köyü yakıldıktan sonra Nusaybin'in Kışla Mahallesi'nden göçertilen evli ve 3 çocuk babası Fırat Nergis, Midyat'ın Selhê köyünde yaşamını sürdürüyor. Nusaybin'de güzel olan hayatlarının hükümet eliyle yok olduğunu belirten Fırat, uzun süredir göçebe yaşadıklarını dile getirerek, "Nusaybin'de atılan top sesleri çocuklarımı korkutuyordu. Bir çocuğumun tedavisinin sürekli yapılması gerekiyordu. Onun için Nusaybin'den çıktık. Kalsaydık, onu kurtaramazdık. Çocuğumun hastalığı olmasaydı çıkmazdık, evimizde kalırdık. Şimdi burada hiçbir şey yapamıyoruz. Köyde çalışacak bir yer yok. Ben Nusaybin'de doğmuşum. Köy işlerini bilmiyorum. Hayvan besleyemiyorum, ekim yapamıyorum" dedi.

'Yıkılmış olsa da döneceğiz'

Köyde eş-dostun yardımlaşmasıyla yaşadığını ifade eden Fırat, şunları söyledi: "Geldiğimizde yanımıza sadece lazım olan eşyalarımızı alabildik. Eşyalarımızın yarısından fazlası orada kaldı. Yasak kalktıktan sonra evimiz sağlam da olsa yıkılmış da olsa biz oraya döneceğiz. Bizim topraklarımız orada. Batı'ya gidemeyiz, kendi topraklarımızda kalacağız. Enkazlarımızın üzerinde yaşarız. Nusaybin'den başka gidecek yerimiz yok. Bin yıldır Mezopotamya topraklarında yaşadık, burada da öleceğiz. Amerika'ya da gitsek, Avrupa'ya da gitsek döneceğimiz yer kendi topraklarımızdır."

'Hiçbir yer insanın kendi evi gibi olmuyor'

Yaklaşık 3 aydır Nusaybin'den göç eden ve şu an kendisi de Selhê Köyü'nde yaşayan Abdulbahri Karasungur da, bir an önce yasağın kalkıp topraklarına dönmek istiyor. Yasaktan önce, Zeynelabidin Mahallesi'nde yaşayan Abdulbahri, "Dükkanlarımız evlerimiz Nusaybin'deydi, kendi halimizde yaşıyorduk. İnşaatta çalışıyordum. Yasak kalksın da evimize gidelim artık. Hiçbir yer insanın kendi evi gibi olmuyor. Evim iki katlıydı, ben görmedim ama, televizyonda görenler evin yıkıldığını söylüyor. Evimiz kalmamış olsa da orada kira tutar yine Nusaybin'de otururuz. Bizim topraklarımız orada. Hiçbir şey de kalmasa burada kalmayız. Yaklaşık 20 aile bu köye geldik. 18-19 yıldır Nusaybin'de yaşıyorum. Yeni yeni ferah bir nefes almaya başlamıştık" diye konuştu.

'Nusaybin'e geri dönmek istiyorum'

"Toprağımıza geri döneceğiz" diyen Nusaybinli Ayşe Akman da, "Evlerimizi şehirlerimizi yıktılar perişan haldeyiz. Çoluk çocuk göç yollarında kaldık. Sokağa çıkma yasağının bir an önce kaldırılmasını ve Nusaybin'e geri dönmek istiyorum" dedi.

'Bize düşen direnmektir'

Şehnaz Akan da Nusaybin'e dönmek isteyenlerden. "Devletin mahallelerimize girmesini istemiyoruz" diyen Şehnaz, Türkiye halklarının da Nusaybinlilerin sesini duymasını istediklerini söyledi. Şehnaz, "Nusaybin bir başkasının eline geçmesini istemiyoruz. Nusaybin halkı saldırılara karşı başını eğecek bir halk değildir. Bize düşen direnmektir. Evimizi, malımızı canımızı verdikten sonra bize direnmekten başka bir şey kalmadı. Nusaybin'inden 18 kişi olarak geldik. 3 aydır Kızıltepe'de yaşıyoruz. Burada bir ev kiraladık. Geçim konusunda güçlükler çekiyoruz" dedi.

(ekip/za/mg)