Biat etmeyeceğiz, sisteminize dert olsun!

14:14

JINHA

HABER MERKEZİ - HDP Kadın Meclisi Genel Koordinasyonu, AKP hükümeti yetkililerinin ve Cumhurbaşkanı'nın kadın bedeni üzerinden cinsiyetçi söylemlerine ilişkin yazılı açıklamada bulunarak, "Biat etmeyeceğiz, erkek-egemen sisteminize dert olsun" dedi.

Halkların Demokratik Kongresi (HDP) Kadın Meclisi Koordinasyonu, AKP Hükümeti yetkilililerin ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın kadın bedeni üzerinden söylemlerine ilişkin yazılı açıklamada yayınladı. Açıklamada, AKP-Saray darbe rejiminin kadınların yıllarca bin bir mücadele ile kazandıkları hak ve özgürlüklere gözünü dikmiş göründüğünü belirterek, "Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın 'Devlet kadına karşı şiddete müdahil olmasın', Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın 'Sezaryan insanlık suçu', Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 'Nüfus planlamasıymış, doğum kontrolüymüş, hiçbir Müslüman aile böyle bir anlayışın içinde olamaz' ve 'Anneliği reddeden, evini çekip çevirmekten vazgeçen bir kadın, iş dünyasında istediği kadar başarılı olsun özgünlüğünü kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Eksiktir, yarımdır.' sözleri AKP-Saray'ın kadın düşmanlığı söylemlerinden sadece birkaçı" denildi.

Kadın düşmanlığının sözle söylemle sınırlı kalmadığına dikkat çekilen açıklamada, "Yasa, politika ve uygulamalarla kadın bedeni üzerinden toplumu dizayn etmenin yollarını arıyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 'Her kürtaj bir Uludere'dir' sözlerinden hemen sonra Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı'nın yaptığı araştırmalar kürtajın fiilen yasaklandığını gösteriyor. Kadına yönelik şiddette ceza pazarlığı öngören yasa tasarısından, Meclis'te AKP dayatmasıyla, % 7.7 olan evlenme hızına karşılık sadece % 1.7 olan boşanma hızını araştırmak ve aileleri güçlendirmek amacıyla kurulan Boşanma Komisyonu'nun yayınladığı rapora kadar, AKP, kadın ve çocuk haklarını gasp etmenin yasal dayanaklarını da oluşturmaya çalışıyor. Her fırsatta 'erkeklik indirimi' uyguladığı kadın katillerini koruyan erkek aklı, erkek yargısıyla hayatını savunan ve kendi kaderini tayin eden kadınları, Çilem'i, Yasemin'i, Olcay'ı, Demet'i cezalandırıyor" şeklinde belirtildi.

'Kadın özgürlük mücadelesi evrensel bir mücadeledir'

Açıklamada şunlara yer verildi: "Bu darbe rejimi muhafazakar ve neoliberal hırslarla, kadınların ne zaman, kaç çocuğu ne şekilde doğuracağına karışmakla kalmıyor, makbul kadınlığın tanımını yapıyor, kadınları seçimleri üzerinden yargılıyor, kadınlar arasında suni ayrılıklar ve hiyerarşiler oluşturmaya, kadınları anne-anne olmayan, eksik/yarım-tam, bu toprakların kadınları-diğer toprakların kadınları olarak etiketliyor. Özelde de Suriyeli mülteci kadınları Arap-Kürt olarak kategorilendiriyor. Elbette, cinsiyet eşitliğinin evrensel bir değer, kadın özgürlük mücadelesinin evrensel bir mücadele olduğunu, bu değerin ve mücadelenin coğrafyadan coğrafyaya, zamandan zamana değişmediği gibi her coğrafyadan ve tarihin her zamanında kadınların mücadeleleri ile buraya geldiğini herkes gibi Cumhurbaşkanı da biliyor.

Tüm sıfatlar kadınların kendi seçimidir

Kuşkusuz, biz kadınlar, "İnsanlığın yarısını oluşturan kadın, zarafetiyle, estetiğiyle, anneliğiyle değerlidir" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'a cinsiyet eşitliği dersini bir basın açıklamasıyla veremeyiz. Ancak, tarih ve değerlerine sahip çıktığımız bu topraklar, mücadeleyle ve direnişle eşitlik ve özgürlük dersi verdiğimiz çok siyasi görmüştür. Bu nedenle bir kez daha ısrarla vurgulamakta fayda görüyoruz: Kadınlığın tanımını yapmaktan vazgeçin, kadınlar anne, zarif veya estetik olmak zorunda değillerdir, kabul ettikleri ve kullandıkları tüm sıfatlar yine kadınların kendi seçimleridir. Size de bunu kabul etmek düşer.

AKP-Saray rejiminin makbul kadını olmayacağız

AKP-Saray darbe rejimine ve cinsiyetçi politikalarına, kadınlar üzerinden hayata geçirmeye çalıştığı rejim değişikliğine direneceğiz.

Başta Cumhurbaşkanı ve AKP hükümeti olmak üzere bu ülkenin erkek aklına, yarım aklına şunu öneriyoruz: Ne bu ülkenin halklarına ve inanç topluluklarına nefret kusarken, ne neoliberal hırslarınızla ovalarımızı, derelerimizi şantiye alanına, iş yerlerimizi kölelik kamplarına dönüştürme hayalleri kurarken, ne de Kürt halkına yönelik soykırım planları yaparken kadın bedeni üzerinden politika üretme ve uygulamayı aklınızdan bile geçirmeyin.

Biat etmeyeceğiz, erkek-egemen sisteminize dert olsun!"

(dk)