'Kadına yönelik şiddet AKP döneminde soykırıma dönüştü!'
09:03
Habibe Eren/JINHA
ANKARA - Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın katmerleyerek, artırdığı kadına yönelik cinsiyetçi ve ayrımcı sözlere tepki gösteren Ankara Kadın Platformu üyesi Latife Demirci Kahya, kadına yönelik şiddetin AKP döneminde artarak soykırıma dönüştüğünü belirtti. Kadın katillerine verilen cezaların hafifletici nedenler gerekçe gösterilerek indirildiğini, bu nedenle cezasızlığın erkeklere cesaret verdiğini dile getiren Latife, “Şiddeti teşvik eden ve cezasızlığı doğuran yasaların değiştirilmesi, kazanımlarımızı korumak, hakkımız olanı almak için mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.
"AKP iktidarı ve ittifak ettikleri güçlerin, Kürt özgürlük direnişçisi kadınlar, devrimci kadınlar ve feminist kadınları aşağılayarak, 'kadın mı dır kız mı dır' söylemleriyle, katlettikten sonra çıplak bedenlerini teşhir ederek, infaz ederek, mücadeleden uzaklaştırmaya, kendi kadın düşmanı politikalarını uygulamaya, erkeğe itaat eden edilgen kadınlar yaratmaya çalışmaktadırlar. AKP ve ittifak ettikleri güçler bu emellerinde başarılı olamayacaklardır, 21.yy'da kadınlar orta çağ zihniyetine teslim olmayacaktır" dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan geçtiğimiz günlerde Kadın ve Demokrasi Derneği’nin (KADEM) yeni hizmet binası açılışında yaptığı konuşmada anne olmayan kadınları ‘eksik ve yarım’ olarak nitelendirmişti. Kadın karşıtı söylemlerini daha önceden bildiğimiz Cumhurbaşkanı Tayyip'in bu söylemleri kadınların büyük tepkisini çekti.
'Kadınları vatan için asker doğuran
Ankara Kadın Platformu'ndan Latife Kahya Demirci JINHA’ya değerlendirmelerde bulundu. Cumhurbaşkanının başından beri kadın-erkek eşitliğine inanmadığını belirten Latife, Tayyip'in kadınların kaç çocuk doğuracağından, doğum yöntemlerine, ne giyip ne giyilmeyeceğinden, iş hayatındaki haklarına ve evlilik yaşantısına kadar en temel haklarını hedef alarak ‘ayar vermeye’ çalıştığını dile getirdi. Latife, ‘Nüfus planlamasıymış, doğum kontrolüymüş, Müslüman aile böyle bir anlayış içinde olamaz’ şeklindeki sözleri ile kadınları İslami geleneklere uygun, vatan için asker doğuran, kocasına hizmet eden, kocasının şiddetine maruz kalsa da, öldürülse de ona biat eden bir anlayışta görüyor” dedi.
'Kazanılmış haklarımızdan geri adım atmayacağız'
“Çocuk yaşta evlenmemizi, evliliğimizin ‘başarılı ve sorunsuz’ olmasına özen göstermemizi salık vererek, kocamızın suç işlemesini de engellememizi buyurmakta. Ayrıca 3, mümkünse 5 çocuk yapmalıyız. Şiddet de görsek boşanmayı düşünmemeliyiz. Hatta boşanan kadınlar kocasına nafaka vermelidir. Evlenir evlenmez çocuk yapmalıyız. Çocuk küçük olduğu için,işe girmemeliyiz, çocuğa bakmalıyız, boşanma lafını dahi etmemeliyiz. Neden? Çünkü kocamız bizi öldürebilir, o zaman da suç işlemiş olur” şeklinde konuşan Latife, “Geceleri, sokakları, meydanları terk etmeyerek; erkek egemenliğine karşı mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz, kazanılmış haklarımızdan geri adım atmayacağız” diye konuştu.
'Kadınlar farklılıklarına göre ayrıştırılmaya çalışılıyor'
Kadınların kimliğine, diline, dinine, inançsızlığına, cinsiyet kimliğine ve cinsel yönelimine göre bölündüğünü vurgulayan Latife, militarizme, milliyetçiliğe, muhafazakârlığa, hetoraseksizme ve kadın düşmanlığına göre kadını; evli, bekar boşanmış, çocuklu çocuksuz, iffetli iffetsiz, heteroseksüel,lezbiyen-biseksüel-trans, başörtülü ya da mini etekli diye ayrıştırmaya çalıştığını söyledi.
'AKP'yi kadınlar olarak teşhir etmeliyiz'!
“AKP iktidarının kadın düşmanı tutumunun teşhiri ve erkek egemenliğine karşı kadınlar olarak örgütlü mücadele içinde olmalıyız” çağrısında bulunan Latife, şöyle konuştu:
"Demokrasi; iktidar sahibi kişilerin politik ajandasına uygun şekilde kadın bedeni üzerinden yeni gündemler yaratmak değil, ülkenin yarısını oluşturan kadınların söz ve taleplerine kulak vermektir. Demokrasi vatandaşı cinsiyet, cinsel yönelim, din, ırk, mezhep ayrımcılığına maruz bırakmayacak her türlü önlemi almaktır. Kadınların özgürlüğü, dini referanslarla tanımlanmış bir düzende değil, hayatın her alanında eşit söz söyleme, kendi bedeni üzerinde kimsenin karar vermediği bir ülkede yaşama çabasıdır."
'Kadın bedeni üzerinden yapılan siyaseti reddediyoruz'
Latife, Cumhurbaşkanının “Kadınlar erkeklerin yaptığı işi yapamaz, Herkes Müslüman olursa kadın cinayeti olmaz.Fıtratımızda kadın erkek eşit değil” demekten çekinmediğini, kürtaj için “Her kürtaj bir Uludere’dir” açıklamalarıyla hafızalara kazınan cinsiyetçiliğini ve militarizmini pekiştirdiğini dile getirerek, "Biz kadın bedeni üzerinden yapılan siyaseti reddediyor, kadın düşmanı söylemlerinizi kabul etmiyoruz" dedi.
'Saray, kadını ucuz iş gücü olarak da görüyor'
AKP iktidarının “müjde” diye duyurduğu torba yasasında da emek sömürüsünün katmerleştiğini dile getiren Latife, "Saray, kadını anne kılmanın yanı sıra; ucuz emek gücü olarak da sömürmekte, esnek, güvencesiz ve sigortasız çalışmayı kadına tek seçenek olarak sunmaktadır. Kıdem tazminat yasaları, özel istihdam büroları da aynı zamanda kadın işçilerin de yaşamlarını oldukça zorlamaktadır. Bu uygulamalarla da kadınları sosyal alandan koparmak aileye ve eve hapsetme hesapları yapılmaktadır" ifadelerini kullandı.
'Kadınlar en önde direnç göstermekte'
AKP iktidarı ve sözcülerinin kadın düşmanı politikalarını sürdürmeye devam ettirmelerinin esas nedenin, kadınların 'direniş ve isyancı' olmalarından kaynaklandığını değerlendiren Latife, "Ülkede yaşanan tüm haksızlıklarda kadınlar en önde direnç göstermekte, kadınların direncini, kadınlar aleyhinde yasalar çıkartarak, ya da kadınları bedenleri ve yaşam biçimleriyle aşağılayarak, dirençlerini kırmaya çalışmaktadırlar" diyerek şöyle devam etti:
"AKP iktidarı ve ittifak ettikleri güçler, Kürt özgürlük direnişçisi kadınlar, devrimci kadınlar ve feminist kadınları aşağılayarak, ‘kadın mı dır kız mı dır’ söylemleriyle, katlettikten sonra çıplak bedenlerini teşhir ederek, infaz ederek, mücadeleden uzaklaştırmaya, kendi kadın düşmanı politikalarını uygulamaya, erkeğe itaat eden edilgen kadınlar yaratmaya çalışmaktadırlar. AKP ve ittifak ettikleri güçler bu emellerinde başarılı olamayacaklardır, 21.yüzyılda kadınlar orta çağ zihniyetine teslim olmayacaktır."
'Kadına yönelik şiddet AKP döneminde soykırıma dönüştü'!
Kadına yönelik şiddetin AKP döneminde artarak soykırıma dönüştüğünü, kadınların yüzde 36’sının ailesinden ya da yakın ilişkide oldukları erkeklerden şiddet gördüğünü söyleyen Latife, "Gerçek tablonun bundan çok daha korkunç boyutlarda olduğu bilinen gerçek. AKP yetkilileri, başta cumhurbaşkanı olmak üzere kadınları aşağılayan sözleriyle şiddeti körüklüyor. Kadın katillerine verilen cezalar hafifletici nedenler gerekçe gösterilerek indiriliyor. Cezasızlık, erkeklere cesaret veriyor" dedi.
'Bize ölümü ve tutsaklığı dayatan zihniyetle mücadele edeceğiz'
Kadın katliamı ve kadına yönelik şiddetle mücadelenin temel mücadele alanı olduğunu kaydeden Latife, "Yaşamın her alanında kadına ölümü ve tutsaklığı dayatan zihniyetle mücadele içinde olacağız. Şiddeti teşvik eden ve cezasızlığı doğuran yasaların değiştirilmesi, kazanımlarımızı korumak, hakkımız olanı almak için mücadelemizi sürdüreceğiz" şeklinde konuşarak, kadınların taleplerini şöyle sıraladı:
"Bizler adaletin, hukukun yönetenlerin eşit muamele yaptığı, şiddete uğradığımızda her türlü koruma tedbirine, sığınaklara, özgür yaşam evlerine sahip olduğumuz, ev içi çalışmanın ortaklaştırıldığı, meclisin yarısının kadın olduğu, kadın vekillerin kadın mücadelesini temsil ettiği, savaşın ve şiddetin olmadığı, başta erkek egemenliği olmak üzere hiçbir egemenliğe tabi olmadığımız bir ülkede yaşamak isteği ve mücadelesi içinde olacağız."
(sy)