JINHA

WAN- Edremit Belediye Eşbaşkanı Sevil Rojbin Çetin, belediye meclis üyeleri ve belediye çalışanlarının tutuklanması ardından başlatılan 'İrademe Dokunma' şiarıyla gerçekleştirilen 'Kara Pazartesi' eyleminin 42i'ıncı haftasında siyasi soykırım operasyonları ile seçilmişlerin tutuklanmasının bir hukuk skandalı olduğu belirtilirken, tutuklamalar ile halkın iradesinin yok sayıldığına işaret edildi.

Van'ın Edremit ilçesinde Edremit Belediye Eşbaşkanı Sevil Rojbin Çetin, belediye meclis üyeleri ve belediye çalışanlarının tutuklanması ardından başlatılan "İrademe Dokunma" şiarıyla gerçekleştirilen "Kara Pazartesi" eyleminin 42. haftası gerçekleşti. Eyleme, Edremit Belediye Eşbaşkan Vekili Nurhayat Çelik, Demokratik Mahalle Meclisi üyeleri ve belediye çalışanları katıldı. Eylemde katılanlar adına açıklamayı yapan Edremit Belediyesi Meclis Üyesi Bışar Abukan, Sevil Rojbin Çetin'in hukuksuz gerekçelerle tutuklandığını dile getirerek, halkın oyuyla seçilmiş bir halk iradesinin yok sayıldığına dikkat çekti.

'Halkın iradesine el konulmuştur'

Edremit Belediyesi Eşbaşkanı Sevil Rojbin Çetin'in 294 gündür tutuklu bulunduğunu hatırlatan Bışar, "Halkımız ve seçilmişlerimiz demokratik anayasal hakkını kullanarak katıldıkları basın açıklaması sonrası kendisini vatanın birliğini ve bütünlüğünü bozmak gibi soyut bir itham sonrası tutuklanıyor. 294 gündür Edremit halkının büyük çoğunluğunun hür iradesiyle seçtiği ve 'iradem' dediği belediye başkanı tutuklanmış halkın iradesine el konulmuştur. Dünya hukuk normlarına göre suç gerçekleşmeden asla tutuklamanın gerçekleşemeyeceği ortadayken; Türkiye'de birçok tutuklama somut suç delili sayılacak hiçbir şey bulunmadığı halde tutuklamalar çok rahat bir şekilde olabilmektedir" ifadelerinde bulundu.

'Savaşı isteyenler bu ülkeyi bölüyor'

Bışar, seçilmişlerin tutuklanmasının halkın iradesine el koymak olduğunu kaydederek, Sevil'in tutuklanmasının hukuk skandalı örneği olduğunu belirtti. Bışar, "Tutuklu seçilmişlerin şahsında aslında tutsak edilen el konulan halkın iradesi, kendisidir. 22 Temmuz'dan bu güne süren 11 aylık çatışmalı süreçte binlerce genç beden toprağa düşerken, bunu bir vatan savunması olarak gören zihniyet aslında vatanı bölen, halklarını birbirine düşman ettiren zihniyettir. Ölümlerin, sürgünlerin, katliamların Kürt gerçeğini ortadan kaldırmayacağı gün gibi ortadayken hala aynı yöntemlerden ısrar etmek Kürt düşmanlığından öte bir şey değildir. Bu temelde bölgede süren çatışmalı ortamın, katliamların bir an önce son bulmasını eşbaşkanımızın ve bu süreçte tutuklanan herkesin çıkmasını istiyoruz" dedi.

Yapılan açıklamanın ardından eylem sona erdi.

(va/mg)