Eğitim emekçileri baskılara karşı alanlarda olmaya devam edecek
09:00
JINHA
WAN - Görevden uzaklaştırma ve tutuklamalarla Eğitim Sen üyelerinin denetim altına alınmak istendiğine dikkat çeken Eğitim Sen Van Şube Eşbaşkanı Gülcan Kaçmaz Sağyiğit, "Laik Eğitim ve Laik Yaşam! İş Güvencemizden Vazgeçmeyeceğiz! Baskı, Sürgün ve İşten Atmalara Karşı Alanlardayız!" şiarı ile eylem ve etkinlikler düzenleyeceklerini söyledi.
AKP hükümeti tarafından 7 Haziran seçimleri tanınmayıp Kürdistan'da ve Türkiye kentlerinde yürütülen savaş politikaları kapsamında KESK bileşenlerine yönelik baskı, görevden uzaklaştırma ve tutuklamalar devam ediyor. KESK bileşenlerden Eğitim Sen üyelerine yönelik muhalif duruşlarından dolayı "örgüt propagandası" ya da "örgüt üyeliği" iddiasıyla tutuklamalar giderek artıyor. Eğitim Sen Şubesi üyelerine yönelik baskıları değerlendiren Eğitim Sen Van Şube Eşbaşkanı Gülcan Kaçmaz Sağyiğit, AKP hükümetinin 7 Haziran seçimlerinden bu yana hiçbir muhalif sese tahammülünün olmadığını söyledi. Türkiye genelinde 16 binden fazla KESK üyesine soruşturma açıldığını belirten Gülcan, eğitim ve bilim emekçileri olarak savaş politikalarına maruz kaldıklarını kaydetti.
'76 üyemize soruşturma açıldı'
Geçtiğimiz yıl 29 Aralık'ta gerçekleştirdikleri grevi hatırlatan Gülcan, bu grevle amaçlarının yürütülmekte olan savaşa karşı çıkmak ve barışı haykırmak olduğunu söyledi. Gülcan, "Ama barış talebimiz Van özelinde 840 soruşturmayla sonuçlandı. Yine 12 Ekim katliamına tepki göstermek amacıyla iki günlük grev kararımız olmuştu. Ondan dolayı da Van'daki eğitim ve bilim emekçilerine toplamda 76 üyemize soruşturma açıldı" diye belirtti.
'Gerekli hukuki girişimlerimizi başlattık'
Sosyal medya paylaşımlarından dolayı yaklaşık 200 üyelerine yönelik soruşturmanın açıldığı bilgisini veren Gülcan, bu nedenle Van'ın Erciş ilçesinde 4 üyelerinin açığa alındığını dile getirdi. AKP hükümeti tarafından üyelerine dönük her gün yeni bir uygulamayla karşılaştıklarını ifade eden Gülcan, "Biz bu uygulamalara karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Gerekli hukuki girişimlerimizi vermeye devam edeceğiz. Ancak kişiler bunun hukuka aykırı olduğunu bile bile şuan Türkiye'nin içinde bulunduğu hukuksuzluktan yararlanarak, bu tarz keyfi uygulamalara başvuruyorlar" sözlerini kullandı.
'Valilik kararına karşı hukuki girişimleri başlattık'
Gösteri ve yürüyüş haklarına da müdahale edildiğine değinen Gülcan, "Laik Eğitim ve Laik Yaşam! İş Güvencemizden Vazgeçmeyeceğiz! Baskı, Sürgün ve İşten Atmalara Karşı Alanlardayız!" şiarı ile 28-29 Mayıs tarihlerinde 9 bölgede gerçekleştirmek istedikleri mitinglerin engellendiğini hatırlattı. Gülcan, "2911 sayılı yasa toplumsal muhalefeti susturmak, bastırmak, etkisizleştirmek için bir sopa olarak kullanılıyor. Oysa mevcut 12 Eylül anayasası bile toplantı, gösteri ve yürüyüş hakkımızı teminat altına almıştır" dedi. Mitingler için valiliklere başvuru yaptıklarını da sözlerine ekleyen Gülcan, "Valilik 2911 sayılı yasanın 15. ve 17. maddelerini gerekçe göstererek, mitinglerimizi ertelediğini bildirdi. Yani yasakladı! Valilik kararına karşı hukuki girişimleri başlattık ve ülkemizde zerre kadar hukuk kalmışsa itirazlarımıza olumlu yanıt verileceğini düşünüyoruz" sözleriyle tepkisini dile getirdi.
'Eylem ve etkinliklere devam'
Uluslararası sözleşmeler ve anayasa ile güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşleri hakkını kullanmanın son yıllarda zorlaştığına dikkat çeken Gülcan, "Nitekim hem iç hukuk düzenlemelerine ilişkin Yüksek Mahkeme kararlarında hem de AİHM kararlarında barışçıl açık hava toplantılarının yerine ve içeriğine ilişkin yapılan kısıtlamaların, toplantı ve gösteri yürüyüş hakkının ihlal ettiğine ilişkin çok sayıda içtihadı bulunmaktadır" diye konuştu.
Gülcan son olarak, etkinliklerine devam edeceklerini belirterek, "Baskı ve zorla en temel haklarımızı kullanmamızı engelleseler de bizler 'Laik Eğitim ve Laik Yaşam! İş Güvencemizden Vazgeçmeyeceğiz! Baskı, Sürgün ve İşten Atmalara Karşı Alanlardayız!' şiarı ile eylem ve etkinliklerimize en coşkulu ve kararlı şekilde devam edeceğiz" dedi.
(htk/dc/mg)