JINHA

AMED - Devletin savaş politikalarına karşı Kürt kadınlarıyla dayanışmak ve devlet saldırılarının yaşandığı bölgelerde incelemelerde bulunmak için ilk durak olarak Diyarbakır'a geldiklerini belirten Almanya Courge Kadın Hareketi'nden Ulrike Held, Biz buraya Türk hükümetinin Kürtler üzerinde özellikle kadınlara uyguladığı baskıları tüm dünyaya göstermek için geldik.

Nepal'in başkenti Katmandu'da 13-18 Mart tarihleri arasında düzenlenen 2. Dünya Kadın Konferansı'nda alınan karar üzerine bir grup kadın, Kürt kadınlarıyla dayanışmak amacıyla ilk durak olarak Diyarbakır'a geldi. Kadın kurumlarını ve DBP'li belediyeleri ziyaret eden kadınlar, devlet saldırılarının aylarca sürdüğü Sur'da dün incelemelerde bulunarak, devlet güçleri tarafından katledilenlerin yakınlarıyla bir araya geldi. Heyet adına gözlemlerini ajansımıza aktaran Almanya Courge Kadın Hareketi'nden Ulrike Held, Kürdistan'da yaşanan yıkımın en çok kadınları etkilediğini belirtti.

'Hükümet Kürt halkına zulüm ediyor'

Kürdistan'a geliş nedenini anlatan Ulrike, "Biz buraya Türk hükümetinin Kürtler üzerinde özellikle kadınlara uyguladığı baskıları tüm dünyaya göstermek için geldik. Burada ilan edilen sokağa çıkma yasakları hukuksuzca. Hükümet keyfi uygulamalarla Kürt halkına zulüm ediyor. Bizler bu yıkım tespitinin dışında bu yasak sürecinde kadınların bu olanlardan ne kadar etkilendiğini öğrenmek içinde burada bulunuyoruz" diye konuştu.

'Kürt kadınlarının direnişi örnek bir direniş'

Ulrike, bu süreç boyunca Kürt kadının her koşuldan çok etkilendiğini ama büyük bir direniş gösterdiğini söyleyerek, "Burada gördüğümüz ilk şey Kürtler üzerinde var olan baskı oldu. Bu baskılara karşı kadınların ne kadar cesur olduğunu ve korkmadığını da öğrendik. Buradaki kadınlar kendilerine karşı yapılan bu baskı ve zulme karşı birlikte mücadele ediyor. Kadınlar burada hayatları ve kimlikleri için savaşıyor. Bu yüzden sokağa çıkma yasaklarında en çok zulme maruz kalan ve bu durumdan etkilenenin kadınlar olduğunu gördük. Ama onca ölümlere ve yıkımlara rağmen Kürt kadınları yıkılan evlerine gidip yaşıyor ve direniyorlar. Bu dünyadaki kadınlara örnek olacak bir direniş mücadelesidir" diye belirtti.

'Gözlemlerimizi raporlaştırıp dünya kamuoyuna sunacağız'

Diyarbakır'ın ardından Cizre, Yüksekova ve Silopi'de de çalışmalar yürüteceklerini kaydeden Ulrike, son olarak şunları konuştu: "Burada gördüklerimizi raporlaştıracağız. Tüm dünya Kürt halkına neler yapıldığını öğrenmeli ve bununla birlikte ses çıkarmalarını sağlayacağız. Erdoğan hükümetinin var ettiği bu savaş politikasına ve zulme karşı olduğumuzu göstermek için buradayız. Türk ordusu Kürt halkına her türlü işkenceyi yapmış. Evlerin ne hale geldiği ve insanların ne kadar durgun olduğu bunu açık şekilde gösteriyor. Kadınlara yapılan cinsiyetçi yaklaşımların daha sonra maruz kaldıkları taciz ve tecavüz olayları çok fazla yaşanmış burada. Bizler de kadınlar olarak onların sesine ses vermek ve bunu tüm dünyaya duyurmak için buraya geldik."

(mm/mg)