JINHA

ŞENGAL - Êzidî kadınların özsavunması için Kobanê'den Şengal'e gelerek, YJŞ güçlerine katılan iki kızkardeşin hedefi Êzidî halkının ve özellikle kadınların korunması. Kobanê zaferinden sonra Şengal'e giden kardeşlerden Leyla Qehreman, "Kobanê ve Şengal benim için acının, direniş anlamlarının aynı olduğu yerlerdir" diyor.

Rojava'da DAİŞ çetelerine karşı mücadelede her direniş örneğinin okunmaya değer bir hikayesi var. Bunlardan biri de Kobanê'den Şengal'e giden iki kız kardeşin hikayesi. Êzidî kadınların intikamını almaya yeminli iki kızkardeşin babaları ve bir kardeşleri Kobanê direnişinde yaşamını yitirmiş, kendileri dışında üç kardeşleri de YPJ/YPG ve Rojava Genç Kadın Birliği'nde yer alıyor.

DAİŞ çetelerinin 3 Ağustos 2014'te DAİŞ çetelerinin Êzidî halkına saldırmasının ardından yönünü Şengal'e veren kardeşlerden Dersîm Baran, ANHA'ya verdiği röportajında, "Son fermanla birlikte Şengal'e gittim. Êzidî halkının DAİŞ çeteleri tarafından katledilmesine vicdanım tahammül etmedi. Êzidî halkını ve özellikle kadınlarını korumak için Şengal dağlarına yöneldim. İki yıldır Şengal'deyim. Kız kardeşim Leyla ile aynı direniş mevzilerinde yer alıp savaşmak büyük bir güç ve moral kaynağı oluşturuyor. O Kobanê'de tarihi direniş içerisinde de yer aldı, bende buradaydım. Bunun da benim için büyük bir anlamı var. Kardeşim ve benim amacım birlikte çalışma yürüterek, Şengalli kadınlar için bir şey yapabilmektir" dedi.

Kobanê zaferinden sonra Şengal'e giden Dersîm'in kız kardeşi Leyla Qehreman da, "Kobanê ve Şengal benim için acının, direniş anlamlarının aynı olduğu yerlerdir. 2 ay önce Şengalli kadınların intikamını almak için Êzidixan'a yöneldim" şeklinde konuştu.

(mg)