'Kara tülbentler bağladığımız an kimse rahat uyuyamaz'

09:02

Bêrîtan Elyakut/JINHA

AMED - PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik yürütülen tecridin kaldırılması ve özgürleşmesi için başlatılan nöbet eylemleri devam ediyor. Nöbetine ilk günden beri katılan kadınlardan Yüksel Karahan, "Kürt halk Önderi Sayın Öcalan'dan haber alamazsak tülbentlerimizin rengi karaya bürünecektir. Biz analar karalar bağladığımız an ve Önderimizden haber alamadığımız an bu ülkede kimse rahat uyuyamaz. Biz beyaz tülbentlerimizden hala vazgeçmedik. Bu nedenle biran önce bağımsız bir heyetin İmralı'ya kabul edilmesi gerekiyor" dedi.

PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde 5 Nisan 2015 tarihinde hayata geçirilen ağır tecrit koşulları darbe girişimiyle birlikte daha da ağırlaştırıldı. Özellikle darbe girişiminin ardından herhangi bir heyetin gitmediği İmralı adasında neler yaşandığı kafalarda soru işareti yarattı. Kürt halkının PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için başlattığı 'Özgülük Nöbetleri' ise hala devam ediyor. Nöbet eylemlerine düzenli olarak katılanlar ise beyaz tülbentleriyle anneler oluyor. Yıllardır tüm katliam ve saldırı politikalarına rağmen beyaz tülbentleriyle alanlarda olan kadınlar, barışın simgesi olan tülbentlerinin anlamının tüm iktidarlar tarafından anlaşılması gerektiğini vurguluyor. Barış Anneleri Meclisi'nden Naime Ürük, "Bizler her katliama karşı dur demek için beyaz tülbentlerimizle alanlara çıktık. Bugün Önderliğimiz üzerinde büyük bir oyun oynanmak istiyor. Bizler kirli politikalarını hayata geçirmek isteyenleri uyarıyoruz. Kürt halkının Önder olarak kabul ettiği Sayın Öcalan'ın kılına zarar gelmişse kimse bu halkın karşısında durmaz. Yol yakınken İmralı'nın kapıları açılsın" diye konuştu.

'Önderliksiz bir yaşam Kürt halkı için düşünülemez'

PKK Lideri Abdullah Öcalan'dan 1 yılı aşkın süredir haber alınamadığına değinen Naime, darbe sonrasında hala tatmin edici bir açıklama yapılmamasının Kürt halkını tedirgin etmeye başladığını belirtti. Kadınların özellikle PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın hayatından endişe duymaya başladığının altını çizen Naime, Kürt kadınlarına yol gösteren PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın kendilerinde büyük rol ve misyona sahip olduğunu söyledi. Naime, "Sayın Öcalan biz kadınların özgürlüğü için elinden gelen her şeyi önümüze sunmuştur ve bugün biz ondan haber alamıyoruz. Kadın özgürlük ideolojisi sadece Kürt kadınlarını kapsamıyor. Tüm dünya kadınlarını ve Ortadoğu kadınlarını kapsıyor. Bu nedenle özgürleşme yolunda Önder Apo'yu esas tüm kadınlar ayaklanmalıdır. Önderliksiz bir yaşam biz Kürt halkı için düşünülemez" diye belirtti.

'Kara tülbentler bağladığımız an kimse rahat uyuyamaz'

Nöbet eylemlerine düzenli katılan Yüksel Karahan, PKK Lideri Abdullah Öcalan'la biran önce görüşmelerin gerçekleştirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Bağımsız bir heyetin İmralı Adasına gidip yerinde inceleme yapmayana kadar direnişlerini büyüteceklerini söyleyen Yüksel, kadınların bir an önce alanlara çıkması gerektiğini vurguladı. Yüksel, annelerin özgürlük ve barış taleplerine karşılık sürekli katliamın dayatıldığını ifade ederek, "Biz barış dedikçe onlar 'savaş' diyor. Biz özgürlük dedikçe onlara 'tutsaklık' dedi. Biz artık eski Kürt halkı değiliz. Taleplerimiz karşılanmadığı sürece alanlarda olacağız. Kürt halk Önderi Sayın Öcalan'dan haber alamazsak tülbentlerimizin rengi karaya bürünecektir. Bunun anlamı çok ağırdır ve iyi anlaşılması gerekiyor. Biz analar karalar bağladığımız an ve Önderimizden haber alamadığımız an bu ülkede kimse rahat uyuyamaz. Biz beyaz tülbentlerimizden hala vazgeçmedik. Bu nedenle biran önce bağımsız bir heyetin İmralı'ya kabul edilmesi gerekiyor" dedi.

'Yol yakınken yanlıştan dönülmelidir'

Son olarak konuşan Barış Anneleri Meclisinden Hanım Atlı ise, 5 Nisan 2015 tarihinden itibaren başlatılan tecridin katliam politikalarıyla sürdürüldüğünü söyledi. PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın defalarca devlet yetkililerini uyardığını söyleyen Hanım, darbe girişiminin PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın dikkate alınmamasıyla gerçekleştiğini ifade etti. Hanım, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın yaşamından endişe duyduklarını kaydederek, şunları belirtti: "Bizler artık Önder Apo'nun yaşamından endişe duyuyoruz. Bu endişe giderek büyüyor. Biran önce Önderliğimizden haber verilmelidir. Devlet tarafından yapılan açıklamalar bizleri tatmin etmemektedir. Bağımsız bir heyetin İmralı adasına gitmesi gerekiyor. Aksi taktirde alanlarda olacağız. Bugün hala beyaz tülbent takıyorsak yanlıştan dönülmesi içindir. Biz analar hiçbir zaman savaştan yana olmadık, olmayacağız da. Bu nedenle yol yakınken yanlıştan dönülsün."

(mg)