Eylem de Aziz’in cenazesini istemişti
09:05
Duygu Erol/JINHA
ANKARA - Minbic’i özgürleştirme hamlesinde IŞİD ile girdiği çatışmada hayatını kaybeden BÖG savaşçısı Eylem Ataş’ın cenazesi 27 Haziran’dan beri ailesine teslim edilmiyor. Ankara sokaklarında beraber mücadele yürüttüğü arkadaşları, Eylem’in Aziz Güler için sosyal paylaşım sitesinden paylaştığı, “Aziz insanlık onuru, kadınlar, çocuklar için direnerek öldü. Ve 59 gündür cenazesi getirilmiyor. Yarın çocuklarınız size sorarsa nasıl cevap vereceksiniz” cümlelerini hatırlatıyor.
Birleşik Özgürlük Güçleri/ Kadın Özgürlük Gücü (BÖG/KÖG) savaşçısı Eylem Ataş, Minbic’i özgürleştirme hamlesinde IŞİD ile girdiği bir çatışmada hayatını kaybetti. Hayatını kaybettiği 27 Haziran tarihinden bu yana ailesi ve arkadaşları cenazenin Türkiye’ye getirilmesi için çeşitli girişimlerde ve başvurularda bulundu, ancak başvuruları reddedildi. Ailesi ve mücadele arkadaşları sosyal paylaşım sitelerinde de #EylemAtaşıİstiyoruz hastagleri açtı. Eylem ile Ankara sokaklarında beraber mücadele yürüttükleri arkadaşları, “Faşist zihniyetinizle yağmaladığınız her yeri, biz adımlarımızla çiçeklendiriyoruz. Bunun için mücadele vermeye devam edeceğiz. Ölü bedenlerden korkuyorlar. Yolumuzdan asla caymayacağız. Eylem’i ait olduğu topraklara defnedene kadar mücadele edeceğiz” dedi.
‘Bütün kadınlar Eylem’i sahiplenmeli’
3. Dünya Savaşı’nın yaşandığı söylenilen bir coğrafyada çok uzun bir süredir insanlık savaşının sürdüğünü dile getiren Devrimci Gençlik Merkez Yürütme Kurulu üyesi Elizabetta Carcar, “Eylem yoldaş bu insanlık savaşını sürdüren o nice insanlardan biriydi. Salt sevdiği bir dünya için değil, uğruna mücadele verdiği her şey için, ezilen bütün halklar için ve bütün kadınlar için bu yola baş koydu. Ve bu yolda da ölümsüzleşti. Eylem yoldaşı herkesin sahiplenmesi gerekir” dedi. Eylem’in herkese insanca yaşamanın ne kadar meşakkatli bir yol olduğunu gösterdiğini dile getiren Elizabetta, bütün sol, sosyalist, devrimci kurumlara ve kadınlara çağrıda bulunarak, Eylem’in sahiplenilmesi gerektiğini söyledi.
‘Ölü bedenlerden korkuyorlar’
“Faşist zihniyetinizle yağmaladığınız her yeri, biz adımlarımızla çiçeklendiriyoruz. Bunun için mücadele vermeye devam edeceğiz. Ölü bedenlerden korkuyorlar. Bir bedeni kendi ait olduğu topraklara getirmekten korkuyorlar. Çünkü bu halkın bu mücadeleye nasıl yüz gösterdiğinin farkındalar” diye konuşan Elizabetta, yollarından asla caymayacaklarını ve Eylem’i ait olduğu topraklara getirene kadar mücadele edeceklerini belirtti.
‘Eylem’i defnedene kadar mücadele edeceğiz'
Eylem’in mücadelesine Türkiye topraklarında başladığını ve mücadelesini sınırları aşarak devam ettirdiğini belirten Devrimci Parti Merkez Yürütme Kurulu üyesi Gül Nuhjin Dinler ise, “Barbar IŞİD çetelerine karşı insanlık onurunu korumak için verdiği insanlık savaşında hayatını kaybetti. Biz ‘IŞİD’e karşı savaş insanlık savaşıdır’ diyoruz hep. Çünkü çocukların katledilmesine, kadınların köle pazarlarında satılmasına ve tecavüze maruz bırakılmalarına her zaman karşı çıktık. Eylem de bir devrimci olarak bunu mücadelenin çok önemli bir yerinde görerek gitti” dedi.
#EylemAtaşıİstiyoruz diye başlattıkları kampanyanın çok önemli bir yerde durduğunu dile getiren Gül, Eylem dışında 150 özgürlük savaşçısına ait cenazenin daha sınırda bekletildiğini bildirdi. “İnsanlık onurunda şehit düşen herkesin doğup büyüdüğü topraklarla buluşması gerekiyor” diyen Gül, Eylem’i doğup, büyüdüğü topraklara defnedecekleri güne kadar mücadele edeceklerini belirtti.
‘Cemre Heval’i omuzlarda defnetmek istiyoruz’
Devrimci Parti MYK üyesi Leyla Can da, Eylem’in hayatını kaybettiği 27 Haziran tarihinden beri sınırda bekletildiğini hatırlatarak, “Tecavüzcü, barbar IŞİD çetecilerine karşı kadın özgürlük mücadelesi adına, ezilen halklar adına karşı savaşırken girdiği bir çatışmada direnerek hayatını kaybetti. Yapılan tüm başvurulara rağmen cenazesi teslim edilmiyor” dedi.
Eylem de Aziz’in cenazesini istemiş
Leyla, bu süreci Aziz Güler’in cenazesinin alınmak istendiği süreçten bildiklerini belirterek, Eylem’in Aziz Güler için sosyal paylaşım sitesinden paylaştığı “Aziz insanlık onuru, kadınlar, çocuklar için direnerek öldü. Ve 59 gündür cenazesi getirilmiyor. Yarın çocuklarınız size sorarsa nasıl cevap vereceksiniz” cümleleri hatırlattı.
“Bugün aynı şey Eylem için de geçerli. Eylem, Aziz’in cenazesinin bu topraklarda defnedilmesi için mücadele vermişti. Şimdi bizlerde aynı sorumluluğu sınırda bekletilen diğer cenazeler ve Eylem için duyuyoruz” diyen Leyla, bu yapılanların cenazeye, aileye ve arkadaşlarına yapılan bir zulüm olduğunu dile getirdi. Leyla, tüm kadınlara, milletvekillerine ve sivil toplum örgütlerine çağrıda bulunarak, “Cemre Heval’i omuzlarda taşınarak doğduğu, büyüdüğü Çukurova topraklarında hak ettiği biçimde defnetmek istiyoruz. Nu herkesin sorumluluğu olmalıdır” dedi.
(sy)