'Kadın perspektifinden güç alarak mücadele ettim'
09:08
JINHA
AMED - Çocuk yaşta evine maskeli yüzlerin baskını, gözaltı ve tutuklamalarla devleti tanıyan Berivan Özlem Kutlu, şu an da PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşme için açlık grevinde. Abdullah Öcalan'ın kadın perspektifinden güç alarak mücadele eden Berivan, "Bazen düşünüyorum da devlet bende bu duyguyu yarattığını bilse kesin üzerime bu kadar gelmezdi" diyor.
Şırnak'ın Kumçatı (Dergul) Belediyesi Eşbaşkanı Berivan Özlem Kutlu, "Yaşamın rengi fiziki güçle değil zihinsel güçle değiştirilir. Yaşama ve güneşe yolculuk" diyerek açlık grevine devam ediyor. Bu sözleriyle direnişini anlamlandırmak isteyen Berivan, 1985 tarihinde Şırnak'ın Şexan köyünde dünyaya gelir. Çocuk yaşta Kürt özgürlük hareketiyle tanışan Berivan, ailesinin Kürt hareketinde aktif yer almasından kaynaklı daha çocukken politikleşir. Berivan, 1990 yılında devletin ailesine dönük gerçekleştirdiği saldırılar sonucu çalışmalara dört elle sarılır. Yaşamı tanımak için mücadele ettiği sırada ilk olarak devlet güçlerini tanıyan Berivan, çocuk yaşta yaşadığı travmalar nedeniyle Kürt hareketiyle bağlarını güçlendirir.
'Çocuk yaşta devletin gerçek yüzünü gördüm'
Çocuk yaşta gördüklerini şöyle anlatıyor Berivan: "Gece saatlerinde evimize yapılan baskın anlarında uykudan uyanmam bende büyük etki yaratmıştı. Karşımda yüzü maskeli ellerinde silahları olan insanları görmek onlara karşı önce korku sonra öfke yarattı. Çocuk olduğum için korkmuştum belki ama zaman geçtikçe yaşadığım duygunun korku değil öfke olduğunu anladım. Ailem hiçbir zaman devletin gerçek yüzünü anlatmasa da yaşadıklarım bana yetmişti. Büyüdükçe devletin gerçek yüzünü ve ailemin neden özgürlük isteminde ısrar ettiğini anladım. Devlet Kürdistan'daki tüm çocuklarda aynı korku ve öfkeyi yarattı. Oysa Önderlik bunun yaşanmaması ve savaşların yaşanmaması adına İmralı adasında 4 duvar arasında halkların birlikteliği için çözüm önerileri sundu. Bugün bile bu çözüm önerilerine tahammül edemeyen devlet Önderliğin sesini kısıp, halkla arasına duvar örüyor. Belki Önderlik fiziki olarak dört duvar arasındadır ancak düşünceleri özgürdür."
'Dilimin yasaklı olduğunu öğrendiğimde daha sıkı sarıldım'
Berivan ilerleyen süreçte okullarda hayata geçirilen asimilasyon sonucu Türkçe konuşmaya başlamış ancak her Türkçe konuştuğunda aile içerisinde yadırganmış. Berivan, Türkçe konuşmasının neden yargılandığını ise çok sonra anlıyor. Berivan, kendi ana dilinin yasaklandığı bir ülkede yaşadığını anladığı günlerde Kürtçe konuşmaktan vazgeçmeme kararını alıyor. Berivan, dilinin yasaklı olduğunu ilk duyduğunda şaşırdığını ifade ederek, "Herkes kendi ana dilini konuşuyordu. 'Bize Türkçeyi dayatanlar kendi ana dillerinden vazgeçirilmek istenseydi ne yaparlardı' diye çok sordum kendime. Kürt halkı olarak biz Türklere 'dilimizi konuşun' desek onlar da bizim gibi direnişe geçerdi. Biz herkesin kendi dilinde, renginde, kültüründe yaşamasını istiyoruz ancak devlet herkes onun gibi yaşasın istiyordu. Bunu fark ettiğim an 'Kürtçeden vazgeçmeyeceğim' dedim. Türkçe öğrendim belki ama asimilasyon politikasına karşı kendi dilimi korudum" dedi.
14 yaşındayken açlık grevine başlar
PKK Lideri Abdullah Öcalan'ı çok iyi tanımasa da Berivan, aile içerisinde duydukları sonucu Abdullah Öcalan'ın tutuklanması karşısında büyük bir sarsıntı yaşar. Abdullah Öcalan'ın tutuklandığı süreçte henüz 14 yaşında olan Berivan, kardeşiyle birlikte bilmedikleri halde açlık grevine giriyor. 'Açlık grevine nasıl girilir, ne yapılır ne edilir' diye etrafındakilere soran Berivan'a annesi, "Yaşınız daha küçük sizin. O yüzden siz su içerken yanında kekte yiyebilirsiniz" diyor. Berivan ve kardeşi ise annesinin söylediğine inanmayıp farklı yollarla grevde ne yapılıp ne yapılmadığını öğreniyor. Berivan o günden sonra kardeşiyle birlikte siyah elbise giyiyor. Farkında olmadan çevredekilerden gördükleriyle hareket eden Berivan ve kardeşi o günden sonra kadın çalışmalarına aktif şekilde katılma kararı alıyor. Berivan, 2000'li yıllarda siyasi partide aktif yer almayı tercih ederken, kardeşi PKK'ye katılma kararı alır.
'Korkmadım daha çok irade sahibi oldum'
2008 yılında cezaevine giren Berivan, 11 ay sonra tahliye olur. Berivan tahliye olduktan hemen sonra bu kez KCK davasından yeniden tutuklanır. Yaşadıkları karşısında geri adım atmayan Berivan, mücadelen vazgeçmemesini şu cümlelerle anlatıyor: "Çok kez gözaltına alındım. Yetmedi tutuklandım ancak bir kez olsun mücadelen vazgeçmeyi düşünmedim. Korku, geri çekilme yerinde devletin saldırısı bende irdelenmeyi gerçekleştirdi. Bazen düşünüyorum da devlet bende bu duyguyu yarattığını bilse kesin üzerime bu kadar gelmezdi."
'Kadın perspektifi bana yol gösterdi'
Bir kadın olarak toplumsal cinsiyet rollerine karşı yoğun bir mücadele veren Berivan, yaşadığı zor süreçlerde Abdullah Öcalan'ın kadın perspektifinin kendisine yol gösterdiğini ifade ediyor. Berivan, "Ailemizdeki kadınlar hala erkeklerin önüne çıkmıyor. Böyle bir aile içerisinde ayrı bir mücadele yürütürken devletin yönelimine karşıda mücadele vermek zorunda kaldım. Yaşadığım tüm zorlanmalar bana güç kattı" diyor.
Kürt kadınları için Abdullah Öcalan'ın farklı bir yeri olduğuna dikkat çeken Berivan, Abdullah Öcalan'ın kadın hareketi için ve Kürt halkı için farklı bir ruh olduğunu vurguluyor. Berivan, "Bir insan her konuda bu kadar estetik düşünebiliyorsa biz kadınlar için yeri farklıdır. Bu nedenle Önderlik biz kadınlar için varlık anlamını taşıyor. Sadece Kürt kadınları için varlık anlamı taşımıyor aynı zamanda tüm dünya kadınları için varlık anlamını taşıyor. Bu nedenle kadının özgürlüğü için verdiği mücadeleyi her zaman büyütmeliyiz" diye ekliyor.
(ekip/gc)