Çocuklara işkence soruşturması rapora rağmen kapatıldı

12:49

ADANA - Adana E Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu beş çocuğa işkence yaptıkları gerekçesiyle yargılanan dört gardiyan hakkında açılan soruşturma kapatıldı. Doktor raporlarına rağmen ‘yeterli delil’ olmadığına karar verildi.

Hilal Köse’nin haberine göre 5 Ocak’ta tutuklanarak Adana E Tipi Cezaevi’ne konulan beş çocuğa kabulde ve sonrasında işkence yaptıkları belirtilen dört gardiyan hakkında ‘basit yaralama’ ve ‘hakaret’ suçundan başlatılan soruşturma takipsizlikle sonuçlandı. Kamera görüntülerini incelemeyen savcılık, adli tıp raporlarına rağmen dava açılması için yeterli delil elde edilmediğini savundu.

Karara itiraz eden çocukların avukatı Yasemin Dora Şeker, dosyadaki doktor raporlarına göre çocukların vücutlarında iyileşmeye başlamış doku bozukluklarının tespit edildiğine dikkat çekti.

‘Hoş geldin’ dayağına maruz kaldık’

İşkence gördüğü belirtilen çocuklardan B.A., savcılıkta verdiği ifadede şunları söyledi: “Üç gardiyan vardı. ‘Soyun lan’ dediler. Yarı çıplak haldeyken copla vurdular. ‘Hoş geldin dayağı’ imiş. Elimi masaya koydular. Biri, ‘Hangi elinle taş attın? Elini keseyim mi?’ dedi. Rehabilitasyon bölümünde, gece aralıklarla iki gardiyan geliyordu. ‘Kalk lan’ deyip, yüzüme vuruyorlardı. Diğer arkadaşlara da yaptılar. F.Ş.’nin kafası yaralıydı. Beşimiz birden ‘hoş geldin dayağı’na maruz kaldık. İkinci müdürün de küfür ve hakaretlerine maruz kaldık. M.Y.’nin sırtında çek pas kırdılar. Sayımda güldüm diye başgardiyan tokatladı. Küfür etti. Bir gün bahçeden arkadaşları götürdüler. Merdiven altında dövmüşler.”

‘Başkan diye hitap ediliyor, isimleri bilinmiyor’

Çocuklardan İ.E. ise cezaevi personeline ‘başkan’ diye hitap edildiği için isimlerini bilmediğini söyledi: “İlk girişte iç çamaşırlarıma kadar soyuldum. Dediklerini yaptığım halde copla vurdular. Hepimiz darp edildik.”

Tutuklu dokuz çocuk adli tıpa sevk edildi. Şikayetçi olmayan çocuklar da yaşadıkları şiddeti doktorlara anlattı. Çocukların vücutlarındaki kabuk bağlamış sıyrıklar, raporlara yansıdı. F.Ş.’nin kafasında yara izi belirlendi, E.D.'nin sağ elinde iyileşmiş, sıyrık şeklinde cilt lezyonu tespit edildi. D.S.’de de merdiven altındaki şiddetin izleri belirlindi. D.A.’nın boynunda, sol kolunda üzeri kurutlu yaralanmalar tespit edildi. M.A. da merdiven altında, altı görevlinin, yumruk ve plastik coplarla saldırdığını, kafasına, boynuna, koluna vurulduğunu, sağ elinin şiştiğini, sol omuzunun morardığını anlattı. Raporda, M.A.’nın sol omuz başında kesi izi olduğu kaydedidi. Adli Tıp muayenesinde, Y.D.’nin kollarında, F.U.’nun da sırtında izler tespit edildi.

‘Delil bulunamamıştır’

Gardiyanlar M.Ö., E.Ç., ve S.A. da kurumlarına iftira atıldığını savunarak, işkenceyi inkar etti.

Adana Cumhuriyet Başsavcılığını’nın soruşturmayla ilgili verdiği karardaysa şöyle dendi: “F.Ş. hariç mağdurlarda darp ve cebir izine rastlanmamıştır. Şüpheliler suçlamayı kabul etmemekte, bulundukları yerde cop olmadığını beyan etmektedirler. Mağdurların cezaevinde darp edilip, hakarete uğradıklarına dair dava açmayı gerektirir delil bulunamamıştır.”