‘KCK Ana Davası’nda eşbaşkanlar duruşmaya getirilmedi

14:34

AMED - Diyarbakır 'da görülen "KCK Ana Davası"nda, mahkemenin talimatına rağmen Fırat Anlı, Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel ve Ahmet Türk "güvenlik" gerekçesiyle duruşmaya getirilmedi.

Diyarbakır'da 2009 yılında "KCK" adı altında yapılan operasyonlarda aralarında DTK eşbaşkanları Hatip Dicle ve Leyla Güven, DBPEş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, tutuklu Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eşbaşkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı, tutuklu Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk'ün de bulunduğu 156 Kürt siyasetçi hakkında açılan "KCK Ana Davası"nın 65'inci duruşması Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya, başka davalardan tutuklu DBP eski PM üyeleri Turan Genç, Pero Dündar, Çimen Işık, Olcay Kanlıbaş, DBP eski Diyarbakır İl Eşbaşkanı Ali Şimşek, DBP Diyarbakır İl Yöneticisi Celal Yoldaş ile tutuksuz yargılanan bazı sanıklar ve avukatları katıldı.

Yargılamayı yapan mahkemenin, başka bir dosyadan Kandıra F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu olan Fırat Anlı ve Gültan Kışanak, Silivri Cezaevi’ndeki Ahmet Türk ve Sebahat Tuncel'in duruşmada hazır edilmesi yönündeki talimatı, cezaevi idarelerince "güvenlik" gerekçe gösterilerek yerine getirilmedi.

İlk olarak savunma yapan Çimen Işık, tercüman aracılığıyla Kürtçe yaptığı savunmasında, davanın iddianamesinin çok geniş ve uzun olduğunu belirterek, savunma için mahkemeden süre talep etti. Salonda bulunan diğer sanıkların da savunma için süre talep etmesi üzerine mahkeme başkanı, “Size savunma için sürece vereceğiz, ancak bu süre son olacak. Bundan sonra ne derseniz deyin süre vermeyeceğiz” dedi.

Ardından söz alan Avukat Mehmet Emin Aktar, davanın soruşturmasının 2 yıl, yargılamasının ise 6 yıl olmak birlikte 8 yıldır devam ettiğini hatırlatarak, yüzlerce klasörü olan davanın duruşma tutanaklarının binlerce sayfa olduğunu söyledi.

‘Tutuklulara yönelik yeni bir sürgün söz konusu’

Devletin tutuklulara yönelik yeni bir sürgün politikasını devreye koyduğunu ifade eden Mehmet Emin, “Tutuklanan müvekkillerimiz Edirne, Silivri ve Kandıra’ya gönderiliyor. Müvekkillerimizin duruşmada hazır edilmesini istedik. Ancak bize güvenliklerinin sağlanamayacağı gerekçesiyle getirilmediklerini söylendi. Müvekkillerimizin duruşmaya getirilmemesi güvenliklerini sağlamaya yönelik değil, güvenliklerine yönelik bir tehdittir. Bu uygulama nedeniyle müvekkillerimizin savunmalarını özgürce yapmalarından bahsedilemez. Sanığın bulunmadığı bir yargılama sürdürülemez. CMK’de sanığın duruşmada bulunması esastır. Bu aynı zamanda haktır. Gelecek duruşmada müvekkillerimiz burada hazır edilmeyecekse bizim burada kalmamızın bir anlamı yok. Cezaevi idaresi ve Adalet Bakanlığı’nın tutuklu olan müvekkillerimizin duruşmaya getirilmeyeceğini düşünüyorum. Çünkü sürgün kararını onlar vermiş” diye konuştu.
2 mahkeme başkanı var
Ardından savunma yapan Avukat Mesut Beştaş ise, yargılamayı yapan Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi dışında Diyarbakır Adliyesi’nde 2 mahkeme başkanı olan başka bir mahkeme olmadığını söyledi. KCK, Balyoz, Ergenekon davalarının “komplo” ve “kumpas” ile başlatıldığını herkesin bildiğini aktaran Mesut, “Komplo ve yaratılmış delillerle komplocu ve kumpasçı bir anlayışla bu dosya birileri tarafından hazırlandı” dedi.

Daha önce davanın soruşturması ve kovuşturmasında yer alan kamu görevlileri hakkında görevlerini kötüye kullandıkları yönünde idari bir soruşturma başlatılıp, başlatılmadığının tespit edilmesi gerektiğini de vurgulayan Mesut, “Varsa bir komplo ortaya çıkarılmalıdır. Durumlarının incelenip ortaya çıkarılması gerekiyor. Onların yaptıklarını aynı şekilde şu anda bu mahkeme tarafından yürütülüyor. Şu anda mahkemenin onlardan farklı bir uygulamaya imza atmadığını görüyoruz” diye kaydetti.

Dava dosyasındaki ortam dinlemeleri kayıtlarının gönderildiği bilirkişiye güvenmediklerini, bilirkişi raporunun hatalı ve eksik olduğunu vurgulayan Mesut, “Bu hükümet, Cumhurbaşkanı, Başbakan, devlet yetkilileri bu soruşturmayı yapan kişilere güvenmiyorsa ben niye güveneyim” dedi.

Mahkeme başkanı, tutuklu Sebahat Tuncel, Fırat Anlı ve Gültan Kışanak hakkında hazırlanan dosyalarının “KCK Ana Davası”yla birleştirilmesi talebiyle mahkeme gönderildiğini belirtti. Avukatlar birleştirme kararına katılıp, katılmayacaklarını dosyayı inceledikten sonra karar vereceklerini kaydetti.

Davayı Ocak ayına erteleyen mahkemenin, ara kararını önümüzdeki günlerde açıklanacak.