Maden işçileri: 4-5 ton dinamit patlatılıyordu nasıl çatlak oluşmasın...

09:22

SÊRT - Şirvan'daki maden faciasında yaşamını yitiren dört işçinin cenazesi hala toprak altındayken işçilerin arkadaşları çalışma koşullarını anlattı. İşçiler, denetim sürecinde koşulların iyileştirildiğini sonra yine eski haline döndüğünü belirterek, "Günde 4 ile 5 ton arasında dinamitin patlatılıyordu. Bu koşullarda nasıl çatlak oluşmasın ki..." dedi.

Siirt'in Şirvan ilçesi Maden köyünde Ciner Grubu'na ait Park Elektrik Maden Sahası'nda göçük altında kalan işçileri arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. 12 işçinin cenazesine ulaşıldığı alanda halen Yavuz Yıldız, Halil Başer, İbrahim Kılınç ve Nusret Beyazelma'nın cenazeleri göçük altında. Hemen karşıda kurulan çadırlarda işçilerin aileleri umutla cenazeleri beklerken, işçilerle aynı şantiyede çalışan arkadaşları çalışma koşullarını anlattı.

'Yapmalarına rağmen bu ölümler yaşanıyor'

Şirvan civarında maden ocağında başka iş imkanın olmadığını anlatan taşeron işçiler, "Burada çalışmaya mecburuz. Çünkü başka bir iş yok. Biz de insan gibi koşullarda çalışmak istiyoruz. Ama koşullarımız görüyorsunuz. Bugün buna itiraz etsek yarın bu işi de bulamayız. Türkiye'de 3 yılda bir bu tarz olaylar yaşanıyor. Ara sıra gelip denetim yapıyorlar. Yapmalarına rağmen bu ölümler yaşanıyor" dedi.

'Sonra yine eski düzene dönüyoruz'

Maden faciası yaşanmadan önce günde 4 ile 5 ton arasında dinamitin patlatıldığına işaret eden işçiler, "Bu koşullarda nasıl çatlak oluşmasın ki... Oluşan çatlaklara rağmen bizler çalışmaya devam ediyorduk. Madenciliğin kaderi olduğuna inandık artık. İnanmazsak ne olacak, nasıl değişecek bizim yaşamımız. Biraz sonra gece vardiyasına gideceğiz. Bir şey olursa bizi de böyle arayacaklar. Hiçbir hakkımızı alamıyoruz. Hakkımız neler olduğunu bile bilmiyoruz. Denetim geçirdiğimizde her şey yoluna giriyor. Ama buda ancak bir süreliğine oluyor. Sonra yine eski düzene dönüyoruz. Bu olay sonrasında bir süre sıkı bir denetim olur, ama oda bir süre sonra biter" diye devam etti.

'İşsizlik o kadar yoğun ki taşeronda çalışmak bile bir lüks'

Günde 10 saat çalıştıklarının altını çizen işçiler şöyle devam etti: "Bir gün az toprak taşısak 'neden az' diye soruyorlar. Tuvalete gitmemize bile karışıyorlar. İş güvenliği olmadığı için hesap soramıyoruz. İşten anlayan kimse yok. Normalinde biz ayda 1.300 alıyoruz. Gece gündüz çalışırsak bu 2 bin olabiliyor. Çocuklarımıza hasretiz. Ölen arkadaşlarımızda o hasretle gittiler. Taşeron firma sürekli daha fazla iş istiyor. Bu da daha fazla risk demek. Karşı çıkınca 'çalışmasanız çalışmayın' diyerek tehdit ediyorlar. İşsizlik o kadar yoğun ki taşeronda çalışmak bile bir lüks."