DOSYA HABER

25 Kasım: Küçük 'parça'nın kadınları 'büyük mucize' ile tüm dünyayı değiştiriyor (6)

14/11/2015

Slavlardan Arînlere, Ivanalardan Gulanlara, Sibellerden Peymanlara yüzlerce kadın Rojava'dan tüm dünyaya kadın direnişinin sembol isimleri oldular. Direnişle kazanımlarını güvence altına alan kadınlar, Rojava'da ağır bedeller verse de yaşamın birçok alanında örgütlenerek, tüm dünyaya yeni yaşam modeli oluşturacak önemli başarılara imza attı.

25 Kasım: 'Özgecan Yasası'nı raflardan indireceğiz' (5)

13/11/2015

2010 yılından bu yana alanlarda kadın katliamlarına karşı mücadele etmeye devam eden KCDP'den kurucularından Gülsüm Kav, AKP iktidarı döneminde artan kadın cinayetleri ve "Özgecan Yasası"na ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, "Meclis açılır açılmaz ilk iş olarak rafa kaldırılan İstanbul Sözleşmesini meclisteki kadın vekillerinde desteği ile 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslar arası Mücadele Günü'nde meclise sunacağız" dedi.

25 Kasım: Türkiye'de kadınlar özsavunmada! (4)

13/11/2015

Çilem, Nevin, Yasemin... Onlar, "Canına tak eden kadınlar." Çilem'in de dediği gibi, 'Hep mi kadınlar ölecek. Biraz da erkekler ölsün" diye haykıran kadınlar. Onlar, "Yeniden doğmuş olurdum, oysa öldüğümü sandıklarında" diyen kadınlar.

25 Kasım: Erkek şiddeti ideolojiktir meşru savunma haktır (3)

12/11/2015

25 Kasım'ın bu sene ki temasında "Erkek şiddeti ideolojiktir, meşru savunma haktır" diyen kadınlar, eylem ve etkinlikleriyle kadına yönelik şiddetin sistem sorunu olduğunu anlatacak. Kadınlar mağdure değil direnenler olduklarını söyleyecek.

No al olvido: 'Unutmaya hayır' (2)

09/11/2015

Dersim'deki bir fotoğraf karesiyle Ankara katliamındaki bir fotoğraf karesi birleştiğinde, ya da Çorum katliamının dava süreci ile Cizre kayıplarının dava sürecindeki adaletsizlik yan yana geldiğinde farklı olanın yalnızca tarihsel ayrılık olduğunu görmek, geçmişle yüzleşmemenin ve hesaplaşmamanın bir sonucu aslında. Devlette devamlılık esas ise, tarih tekerrüden ibaretti.

25 Kasım: Kıtaların kadın gündemi... (2)

12/11/2015

Geçtiğimiz yıl içinde dünyanın bütün kıtalarında kadınlar örgütlenerek öz savunma ilkelerine sarılarak hayatlarına sahip çıktı. Arjantin'de kadın katliamlarına karşı sokağa dökülen 200 bin kişiden Afganistan'da Ferhunde'yi özgürleştiren mücadeleci kadınlara kadar, kadınlar erkek terörüne karşı haykırıyor.

No al olvido: ‘Unutmaya hayır’ (4)

11/11/2015

Türkiye’de başta Cumartesi Anneleri ve Barış Anneleri olmak üzere kadınlar, savaş sırasında zorla kaybedilenlerin bulunması, faili meçhul cinayetlerin faillerini ortaya çıkarılması, savaşın son bulması, ölümlerin durması, kadınlara ve çocuklara yönelik saldırı ve katliamları araştırılarak hesap verilmesi ile ilgili mücadele içinde yer alıyor. Kadınların bu mücadelelerini hesaba katmayan ve taleplerini içermeyen bir barış kalıcı olamayacak.

25 Kasım: Mirabel kardeşler… Bir dokunuşla tehlike çanları çalan kadınlar (1)

11/11/2015

Tarihin izlerinde Mirabel kardeşler… Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde Mirabel kardeşlerin mirasını devralan kadınlar onların anısıyla ve kelebeklerin tüm dünyaya uçuşuyla hatırlatıyor erkeklere ve erkliğe karşı kadın olmanın direngenliğini.. Türkiye'de ise bu seneki 25 Kasım'ın temasını IŞİD çetelerine karşı öz savunmasını gerçekleştiren Şengalli Ezidî kadınlar oluşturuyor.

No al olvido: ‘Unutmaya hayır’ (3)

10/11/2015

Türkiye’de ‘cezasızlık’; iktidardan iktidara devredilen ve yargının da buna aracılık ettiği bir devlet politikası Yargılanan asker ve yetkilelerin korunması devletin kutsal çıkarlarını koruma gayretinin en büyük göstergesi. İttihat Terakki’den bu yana devlette devamlılık cezasızlıkla esastır.

No al olvido: ‘Unutmaya hayır’ (1)

08/11/2015

Madımak yakılırken, Kürdistan’da öldürmeler sürerken, Roboski’de bombalar yağarken, HDP binaları yakılırken ya da JİTEM dosyaları bir bir kapatılırken hep şunu söylüyoruz: “Asla unutmayacağız.” Ancak bu sözü de hep şu cümleyle çürütüyoruz: “Hemen unutan bir toplumuz.” Türkiye topraklarında 1915’ten 2015’e kadar yaşatılan katliamlar, keyfi öldürmeler, köy ve orman yakmalar, linçler ve toplumsal felaketler her gün bir takvim yaprağıyla önümüze düşüyor. Geçmişle yüzleşmedikçe, hesaplaşmadıkça, özür dilemedikçe ve katliamların faillerini yargı önüne çıkarıp adil bir şekilde yargılamadıkça, bütün cinayetler, yangınlar ve linçler artarak devam edecek. Siyasi iradenin devlet politikası haline getirdiği ve yargının da buna aracılık ettiği cezasız bırakılan ve unutturulmaya çalışılan her suç bir yenisini çağırıyor; tıpkı Reyhanlı, Roboski, Lice, Cizre, Suruç ve Ankara katliamı gibi.

Sürgün politikasının bir parçası olarak ‘yangınlar’: Yak, el koy, temizle!

26/10/2015

Yakmak, yanmasına, yakılmasına göz yummak, Türkiye’de birçok kez ve birbirinden çok farklı mecralarda tekrarlanan bir pratik. Göz dağı verme, terk etmeye zorlama, el koyma, rant yaratma, sosyal-kültürel belleği yok etme, hınç alma yöntemi olarak devlet dahil tüm aktörler tarafından, 1915’ten HDP binalarının yakımına kadar sıklıkla başvurulan bir “yöntem”.

Aşka olan inancın ve özgürlüğe tutkunun adı Beritan (4)

25/10/2015

Bugün 25 Ekim; PKK komutanlarından Gülnaz Karataş (Beritan)'ın ölüm yıldönümü. Beritan'dan aldıkları direniş geleneğini bugün Rojava'da sürdüren YPJ savaşçıları, "Beritan'dan aldığımız direniş ruhuyla saldırılara karşı halkımızı koruyacağımıza söz veriyoruz" diyor.

Kadınlar HPC ile kazanımlarını güvence altına alıyor (3)

18/10/2015

Toplumsal Savunma Gücü (HPC), olası saldırılara karşı toplumun tüm kesimlerine yönelik özsavunma eğitimleri verirken, eğitimlere katılan farklı halklardan kadınlar da savunmadaki yerlerini aldı. Eğitim devresini tamamlayan Arap halkından Mardiye El Hesen ile Muna Saik El Nasır, Rojava'da tüm halkların kardeş olduğunu tüm dünyaya ispatlayacaklarını söyledi.

Kadınlar HPC ile kazanımlarını güvence altına alıyor (2)

17/10/2015

Toplumsal Savunma Gücü (HPC) tarafından düzenlenen Ekin Wan Eğitim Devresi'ne katılan kadınlar, kendilerini şimdi daha güçlü ve özgür hissediyor. Saldırılara karşı hem toplumu hem de kadınları savunacaklarını belirten kadınlar, "Hiçbir erkeğin bizi korumasını beklemeyeceğiz" dedi.

Kadınlar HPC ile kazanımlarını güvence altına alıyor (1)

16/10/2015

Toplumsal Savunma Gücü (HPC), kadın, erkek, genç, yaşlı toplumun tüm kesimlerine ve yaş gruplarına yönelik yaşanabilecek olası saldırılara karşı öz savunma eğitimleri veriyor. Kendini savunmayan toplumun ölü toplum olduğunu belirten HPC Komutanı Berivan Herekol, öz savunma sisteminin kadının kazanımlarının da güvencesi olduğuna dikkat çekti.

Enfal'in kayıp kadınları 28 yıldır nerede? (1)

05/9/2015

Baas rejimi tarafından 28 yıl önce Kürt halkının soykırımını hedefleyen Enfal operasyonları sonucunda onbinlerce insan katledilirken, binlerce kadın tecavüze maruz kaldı ve pazarlarda satıldı. Resmi belgelere göre gece kulüplerinde çalıştırılmak üzere Mısır'a götürülen Enfalli kadınlardan ise geçen yıllara rağmen hiçbir haber alınamadı.

Enfal'in kayıp kadınları 28 yıldır nerede? (2)

05/9/2015

Enfal katliamında tecavüze maruz kalan, pazarlarda satılan kadınlarla ilgili net bir rakamın olmadığını söyleyen YNK'nin eski parlamenterlerinden Gulale Germiyan, resmi belgelere göre sadece Mısır'a satılan kadınların olduğunu ancak onlardan da haber alınamadığını belirtti. Satılan kadınlara çağrıda bulunan Gulale, "Gelsinler kendi ülkelerine dönsünler. Herkes onları sahiplenecek. Onlar bizim direniş tarihimizdir" dedi.

Behice Boran'dan Barış Anneleri'ne en büyük 'suç' barış istemek

30/8/2015

"Barış" istemenin suç sayıldığı Türkiye'de 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde yine kan ve gözyaşı ile giriliyor. Halkların egemenlere karşı barışı haykırmak için sokakta olacağı bu günün Türkiye'deki tarihine öncülük eden her zaman kadınlar oldu. Behice Boran öncülüğünde Kore savaşına karşı mücadele eden Barışseverler Cemiyeti'nden, 'Çocuklarımızı siz öldüresiniz diye doğurmadık' diye haykıran Barış Anneleri Meclisi'ne kadar barış mücadelesi veren kadınların mücadelesi yazılmamış bir barış tarihi olarak duruyor.

Hafızayı harekete geçirme: 90’lı yıllar (3)

22/8/2015

Kürtler 90'lı yılların en sancılı dönemlerini her konuda yaşamanın yanı sıra Kürt siyasetinde de yaşadı. Kürt siyasetinin en sancılı döneminden günümüzde de meclise girmeye hak kazanan bir kadın; Leyla Zana. 1991 yılında yaşanan yemin krizi ile Türk siyasetine giren Kürt siyasi hareketinin o günlerden bugüne meclise taşıdığı tek kadın; Leyla Zana. 91'de Sosyal Demokrat Halkçı Parti çatısı altında meclise girdikten sonra 1994 yılında dokunulmazlıkları kaldırılıp, polis araçlarıyla meclisten zorla çıkarılan isimlerden biriydi.

Hafızayı harekete geçirme: 90’lı yıllar (2)

21/8/2015

Kürdistan'da 90'lı yılların yaşanılanları ve yaşatılanları için ne kadar çok şey yazılsa da ne kadar çok şey anlatılsa da hep bir yanı eksik kalır. O günleri anlamak bugünün acılarından geçiyor artık. 90'lardan 2000'lere Kürtler ve Kürdistan için vahşet değişmedi. Köy yakmaları, bombalamalar, katliamlar, tacizler, tecavüzler, faili meçhuller.. Yaşanan vahşetin tüm çıplaklığını bedenlerin çıplaklığı üzerinden gördük ve şimdi o çıplak beden onurun, direnişin simgesi olarak kazınacak hafızaya.